AVARE
Ey peyker û gömleksiz dünya!
Bu can,kıskanç nevada bedbaht Bu sükut,ayrılık sokağında şah û taht. Oldu sema,sana seda ile bed-u baht Ne dem düşünse seni billur bakışlın, Yok olur aniden arz-u yevâ ile sefahat. Fani midir,bilinmez vicdanın Baki midir,ölçülemez ihanet-i ayrılığın? İhanet mi,bilemedim ey yar Diyar diyar gezdim de göremedim, Bir meçhul divane oldum da öğrenemedim Ne çareyi ne de çarenin bin û bin avare halini... Cennet saydım benliğimde saklı olan seni, Meğerse cehennemden farkı yokmuş Geç ama çok geç anladım kalbimin sensiz halini... Bir sonbahar çiçeği gibiydi kırık vicdanın, Dem û dem de varlıksız oldu masumane ayrılığın. Ey kar kristallerini ışık zanneden yar; Cennette olsaydı bu yaralı can, Hakimi de,zül-celali de sen sanıp yol alır mıydı ey canan? Ey payitaht yolunda,yolunu şaşırmış avare-i ben! Şu gökyüzü toprak,toprak ise yağmur olsa Şu insanoğlu yılan bakışlı simalarından, Korkusuz zannedilen yorgun istikballerinden vazgeçse; Sen o dem diyebilir misin ki, Allah yoktur? Haşa ve kellâ! LARDES SYMPRA |