Yan komşu
yaşlı kadının ağzından.
ağır ağır çıkıyor kelimeler. yavaş yavaş söylüyor. her kelimesi öyle gizli. her kelimesi öylesine gizemli. tıpkı bir hayalet gibi. sanki aynanın içinden konuşuyor. komşular öyle birşey duydum ki. ay ne duydun ne duydun. atıldı hemen yeni gelin melahat. gözlerinde öyle böyle bir merak. çatlatma insanı hatice abla. çabuk söyle ne olur. senin yaptığın çok ayıp. vallahi yemin verdim diyemem. söyleyemem kızım çok günah olur. bir söylersem mahalleye kapak olur. senin yan komşu, insan içine çıkamaz. millete rezil olur. lafın arasında araya girdi, bakkalın kılıksız karısı, kadının delisi, insanın irisi, salkımsaçak hayriye. aman ister söyle ister söyleme. umurum da mı sanki. bana ne elalemden çok da fifi. kadınların ağzından iyi laf alan. kerpeten nalan. sağ komşu mu sol mu diye girer lafa. sen hele bir diyiver bana. hava serin, mevzu derin olay mühim. konu uzar laf lafı açar. dökülür baklalar ortaya saçılır kilimler sofaya. derken anlamadan akşam olur. kalkar giderler evlerine yatmaya. ertesi gün bir başka türlü bakmaya başlar herkes melahat’ın yan komşusu fatma’ya. . . . ismail oral . . . |