Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan Hayat hikayesinin 60.bölümü
elçi dünyayı değiştirmek için geldi sellerin kirli akışından kenara çekmeye geldi insanlığı alışkanlıkları dönüştürmek için direndi yerinden edilmişleri yerine koymaktı muradı adaleti ve merhameti yeryüzüne indirmeye ahdetti zulmü engellemek için koşturdu
güya sonsuzlaştırmak için kendilerini var olmak için daha çok var olmak için giderek tükeniyorlardı kalplerin künhünde, yüreklerin odacıklarında yakılan ateşi göremiyorlardı bile
tutkuların tutuşturduğu kalp ateşini söndürmekti isteği anlamsızlığa razı olmadı, anlam aradı adımızı anlam arayan diye koymak üzere indi hira’dan
varoluşun parçaları arasındaki anlamlı ilişkileri okumak üzere yürüdü aramızda cümlenin hecelerini birbirine vurdu merhamet bağını yeniden kurmaya azmetti gönülden gönle uzanan gizli yolları açtı
peygamberce duruş, güçlünün haklı olduğu yerde haklıyı güçlü kılmak için çaba göstermekti
oysa onun bir vakitler çözmeye çalıştığı düğümler şimdiki zamana ait şimdi daha da kör o düğümler bugün de kabuk bağlıyor benlikler birbirine sağırlaşıyor kalpler eşyanın yüzündeki anlam yok sayılıyor kainat kitabı, okuma konusu olmaktan çıkarılıyor
peygamber duruşu şimdinin gündemidir aslında nebevi var oluş muhammedi tavır bugün ayağa kalmamızı bekliyor bizden peygamberce bir edayla infak etmeyi Allah için harcamayı izzet bilmemizi istiyor muhammedi şuuru canlandırmamızı bekliyor
bu yüzden kendimize acilen bir hılf’ul fudul erdemliler meclisi sorumluluğu yükleyip şimdi olsa, hiç tereddütsüz katılırdım kararlılığıyla canla başla yerimizi almamız gerekiyor
oysa biz insanlığın son ümidini, biricik ışığını tek gerçek müjdesini kendi ellerimizle yok ediyoruz
nerede kaldı bütün menfaat hesaplarını bir tarafa bırakıp doğruca, dürüstçe, içtenlikle, diriltici ömer’ler olma şiarımız yok mu mus’ab bin umeyr gibi her türlü kaygıyı arkada bırakarak güzelliği kucaklayan samimi yanımız
* peygamber efendimiz on üç senelik mekke devrinde mesaisini iman esaslarını anlatmaya hasretmişti bu imani hizmet sayesinde bir çok kimse islamın saadetli sinesine koşmuştu imanlı insanların sayısı çoğalmış müslümanlar gözle görülür bir kuvvet haline gelmişti
bu devrede islam düşmanlarına karşı her türlü maddi mukabele yasaktı müslümanların tek silahı vardı, o da sabırdı hicret ile yeni bir muhite gelinmişti şartlar tamamıyla değişmişti
hz. resulullahın medine’ye gelir gelmez gerçekleştirdiği en mühim iş muhacirlerle ensarı kardeş yapmış olmasıydı böylece müslümanlar arasında kuvvetli bir ittifak kurulmuştu
islamın ırk, dil, sınıf ve coğrafi ayrılıkları tanımayan kardeşlik müessesesi böylece tarihte ilk defa gerçekleşiyordu bununla her şeyin bitmediği muhakkaktı medine’de yalnız müslümanlar yaşamıyorlardı bu yeni muhitte museviler, müşrik araplar ve bazı hristiyanlar da vardı
arap kabileleri arasındaki tükenmek bilmeyen rekabet ve çatışmalar ile yahudi ve araplar arasındaki anlaşmazlıklar gibi bu yeni muhitin çok büyük karışıklık içindeydi
mekkeli müşriklerin her an medine üzerine yürüyebilecekleri hususu aralarında devam eden soğuk harp her an sıcak harbe dönüşebilirdi işte peygamber efendimizin önünde böylesine mühim meseleler duruyordu. bunlara hal çaresi gerekiyordu
bu yeni muhitte, cemiyete bir teşkilatlanma ruhu getirmek icap ediyordu henüz hicretin l. yılı bitmiş değildi resul-i ekrem efendimiz bütün medine ahalisinin temsilcilerini enes bin malik hazretlerinin evinde bir araya topladı maksat, bazı içtimai prensiplerin düzenlenmesi idi
yapılan konuşmalar neticesinde bu prensipler düzenlendi ve derhal yürürlüğe kondu mühim maddeler yazıldı ve taraflarca imzalandı bu maddeler hz. resulullahın başkanlığında teşekkül eden ilk islâm devletinin anayasasıydı
hatta bu vesika, sadece ilk islâm devletinin anayasası olmakla da kalmamakta aynı zamanda bütün dünyada yazılı ilk anayasalardan birini teşkil etmekteydi bu anayasa ile medine halkı artık diğer insanlardan ayrı bir millet teşkil etmiş oluyordu
52 maddeden ibaret islâm şehir devletinin ilk yazılı anayasasının 1. ve 2. maddelerinde şöyle deniliyordu
bu yazı, resulullah muhammed (a.s.m.) tarafından kureyşli ve yesribli mü’minler ve müslümanlar ve bunlara tabi olanlarla yine onlara sonradan katılmış olanlar ve onlarla birlikte cihat edenler için tanzim edilmiştir
işte bunlar, diğer insanlardan ayrı bir topluluk teşkil ederler bu anayasaya göre medine halkı inanç farkı gözetmeksizin diğer milletlerden ayrı bir millet teşkil etmekte ve ayrı bir topluluk hüviyetini taşımaktaydı
yine müslümanlar, şehrin yerli halkı Yahudiler ve diğerleri ile münasebet halinde bulunmak mecburiyetinde idiler bundan sebep, kurulan devletin anayasasında onlara da haklar tanındı buna göre, onlar da müslümanlar gibi yeni devletin vatandaşları sayıldılar
ayrıca bu anayasa metninde vuku bulacak herhangi bir harpte harp masraflarını kendileri karşılamak şartıyla yahudiler medine şehir devletinin müdafaasına katılacaklardı
anayasanın 16. maddesine göre tabi olmaları şartı ile müslümanların yardım ve müzaheretlerine hak kazanacakları tespit ediliyordu dışarıdan gelecek herhangi bir hücum karşısında da beraberce şehri müdafaa edecekler birbirinin yardımına koşacaklardı bu hücum ister müslümanlara, ister yahudilere olmuş olsun fark etmeyecekti
peygamber efendimiz, medine’de siyasi ittifak ve antlaşmalar yaptığı gibi, inanç yönünden de bir ittifakın sağlanmasına çalışmıştır ortak bir kelime tevhit inancı üzere birleşmek şirk ehline karşı inananlar paktını kurmak istemişti
bizans imparatoru heraklius’a diğer hıristiyan prenslerine gönderdikleri davet mektubunda şu ayet-i kerime ile onlara hitap etmişti
‘de ki ey kitap ehli olan hıristiyanlar ve yahudiler sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze gelin Allah’tan başkasına ibadet etmeyelim O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım Allah’ı bırakıp da birbirimizi rab edinmeyelim eğer onlar yüz çevirirlerse, siz deyin ki şahit olun, biz müslümanlarız ‘
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
cümlenin hecelerini birbirine vurdu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
cümlenin hecelerini birbirine vurdu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her şiiriniz alemlerin sevgilisi Peygamberimizi (s.a.v.) bize hatırlatıyor. Onun kutlu hayatı,kronolojik olarak okuyucuya sunuluyor. İnşallah emeliniz gerçekleşir,bu muhteşem eserler bir kitap haline getirilir. Değerli şairim sn.redfer Mahir kaleminiz,güçlü duygularınızın vesilesi oluyor,çok da güzel oluyor.Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi. Selam ve saygıyla,esenlik dilerim.
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏 "Bir hayalim vardı Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah. Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
Onun kutlu hayatı,kronolojik olarak okuyucuya sunuluyor.
İnşallah emeliniz gerçekleşir,bu muhteşem eserler bir kitap haline getirilir.
Değerli şairim sn.redfer Mahir kaleminiz,güçlü duygularınızın vesilesi oluyor,çok da güzel oluyor.Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi.
Selam ve saygıyla,esenlik dilerim.