1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
589
Okunma
Ben ki;
Hayallerimin resmini de çizenim
nakşetmesini de bilen
Ne zaman bakarsan görürsün
İnce ince doğrandığını ufkuma yıldızların ..
Ve de seyrek seyrek savrulduğunu
ama sen yoksun,
sen doğmadın ki daha
En parlak yıldız
en koyu karanlıktan doğarmış
Değilmi ki güneşte bir yıldız,
ve değilmi ki ;
O fecre asılırken zifiri karanlık ipe çekilir
Tek tek tesbih çekerim yıldızları
Subh’a kadar, sübhan dağın eteklerinde
Güneş oradan çalardı çocukluğuma
Sabahı oradan kollardı hastalar
Güneşin yuvası orada sanırdı çobanlar
Ki; köpeklerine yaslanırdı
köpekler sahibine
Kör karanlıklarda
Horozlar bilmiyor mu ki
Öttüklerinden şafak atmaz
Ve çekemezler Fecri hüzme, hüzme
Seherde havalanırda tüm kuşlar
İstikbal ederdi sana Sitare
Saat yönü tam doksan derece
sağı kıblem.
Ben hayallerine dayar sırtımı,
Açık ellerle kıbleden beklerdim seni
Bıkmadan usanmadan...
Günler körebe oynasa da
Akşamlar yine hamile dualardan
Tohumlar saçılır avuç avuç
gönül hazinesinden zifiri gecelere
Geçer bi/la zaman
Ve ölülerden doğar dipdiriler
Baharda kurbağalar basardı hayallerimi
Vah ,vah çeker ağıtlar yakarlardı
Bense, içime gömülürdümde
Yine de seni gömemezdim
Yokluğa...
Sen gökte yıldız , yerde gülsün
Al yanakta buse izleri gibi
Güller seherde çiseli...
5.0
100% (8)