FOTOĞRAFTAKİ ADAM...
Koyu mavi geceler...
Ve dizilmiş yola kağnı arabası düşler... Gelir geçer bir bir aklımdan... Zamanda yolculuk yapar sessiz gidişler ... Ey benim hint fukarası yüreğim... Bayır aşağı sal kalbindeki... Tüm ölü ruhları... İsyan bayrağını yarıya indir... Yas var bu gece... Bu gece elemden bir gemiye bindi... Tüm deli hülyalar... Kapıda şizofren saatlerdeki cüce .. Kapı eşiği yoklar... Hey sen... Fotoğraftaki adam... Kaç özlemdir yutkunduğum... Kaç acımı daha bağrıma basacağım sen diye... Kaç kere hıçkırıkla uyanacağım dön diye... Bitkinim... Bil ki... Gülen gözlerinin ardındaki hicrete değil sevdam... Ben o karede saklı haşmete tutkunum... Eyy benim vurgun yemiş gülüşlerim... Görmez misiniz? Siluetler daha gerçektir bazen aslından... Okursun tüm hissiyatı akıp giderken zaman... Sessizliği dinlerken tel örgüler arasından... Yasaklı elmayı yemek gibidir... Acıdan beslenmek... Dilimde zehirdir şimdi sustuklarım... Ve zaman gelecek... Acı verecek kustuklarım... Hey sen fotoğraftaki adam... Yarım kalmışlığım... Yarıda bırakılmışlığım... Söyle... Nereye böyle... Ben bu gece kara bir sandıkta bıraktım geçmişin izlerini... Üzülme...Yeter ki... Çatı katına çıkardım tüm hislerimi... Yok ettim herşeyi... Yani seni... Yani bizi... |
O izler ki konuşturur kalemleri
Yok ettim diye sitem ederken bile biliriz ki O hep yüreğimizdedir..
Sevdaya dair geçmiş ve şimdiki zaman arası duygular güzel yansımış sayfaya.
Sevgilerimle şairem.