Alıştım
ALIŞTIM
Yağmurlu günlerden güneşin yüzü Gölgesinde açan güle alıştım Acı olur nice zalimin sözü Bal döküp yalayan dile alıştım Gurbette insana dost eller gerek Yürekten dökülür yakarış dilek Bazen kalp kırar ya insan bilerek Zalim gurbetelde elle alıştım Tutmuyor mayası bozuk insanın Ruh bir emanettir topraktan canın Nice ahları var geçen yılların Zamandan kaybolmuş yıla alıştım Yüreğin çarpar ya eğer başını Kaç kere yediğim kahpe taşını Dert paylaşmak gerek bul sıradaşını Meçhule gitmeyen yola alıştım Gözlerden yaş akar yürekten sızı Yürek feryat eder Bülbül avazı Ozanın telinden notası sazı Sözlerden yanık söz kula alıştım Feryadı basarsın göğsüne taştan Maziye dönersin yüzlerce baştan Hiç cevher çıkar mı mermerden taştan Hayatı bağlayan kıla alıştım Yol gidersin yıllar alır aklını Gün gelir yollarsın saç sakalını Yoldaş edinirsen it çakalını Yolsuza kılavuz dala alıştım Hiç sefa sürmedim yolum şaş gider Ayaklar dururken önde baş gider Şu yanık bağrımdan nice taş gider Acıya maviye al’a alıştım Ne varlığım oldu ne devlet Servet Rahmanım buyurdu ey kulum sabret Çok zorluklar gördüm çok çektim zahmet Cebimde olmayan pula alıştım Sametim yazacak sözlerim uzar Bin bir ah çekersin yürekten sızlar Sevgimi dondurdu bitmez ayazlar Sızısı bitmeyen sola alıştım Samet Yıldırım sultani 13.10.2022 |