bana uçmayı anlatma// . . . bana uçmayı anlatma kol, kanat geremedikten, süzülemedikten sonra âlâ ufkuma… / hangi bütünün bilmem kaçıncı parçasıyım bilmiyorum.. bütün kalbimle dilemiştim oysa parçalarına ayrılmamayı, suretinden savrulmamayı.. birazdan yağmur yağacak nasıl olacaksa, senden geçip kendime uğramalıyım şemsiyesi olmalıyım belki de göz yaşlarımın ya da ne bileyim tek gidişlik bir bilete bavul mesela.. kanatsız kuş gibidir uyumadan biten tüm masallar, kalemsiz kağıt gibidir perisiz ilhamlar.. ağaran saç oldum tel tel dökülen mısralara ömrüm dağılmış mürekkepken şiir bana küsmüş kime ne.. mum misali ateşim eriyen zamanım bir ipin ucunda tutun gölgemi bittiği yerden titrekliğime an, şafağıma tan olayım son kere.. oysa, bir masal ülkesine taşıyabilseydik umutlarımızı bir varmış biz olsak hiç ama hiç yok olmasaydık intihar etmezdi çocukluğum rüzgarsız bir uçurtmanın yerçekiminde ve ben bu şiiri göçüne tutukluk yapmış bir kuşun kalbine gömmezdim.. / bana uçmayı anlatma kol, kanat olamadıktan, konamadıktan sonra âlâ ruhuma… . . . // ilhanaşıcıekimikibinyirmiiki |
Bana cenneti anlatma!
Bir bakışın kaç cehennem bilemezsin...
İronisine hayran kaldım, Şair dost!
Hay! şiire