Bir Tuhaf Sanrı
Aslında harfler yan yana gelince hiçbir şey olmuyormuş,
bilmemiz lazımmış olmadığını, o yüzden gereksiz imgelere gerek yokmuş hayatımızda, yani kendi zamanımız yaşlanınca anlarız ki, hiç de gerek yokmuş onca şiire, sözcükleri yormaktan başka bir şey yapmamışız, harfleri kalbimize alet etmekten başka amacımız yokmuş meğer. dağları, tepeleri , çiçekleri ve bazı renkleri suç ortağı yapmışız, bazı libidolarımızın uğruna, ve bazı azmettiricilerimizle birlikte, bir dudak, bir saç teli, bir kirpik uğruna. Vazgeçin, ünlü ve ünsüz harflerin hiçbir suçu yok, biz görüyoruz artık akıllanmış mağaraların ucundaki ışığı, bir çırpıda yazılan cümlelerin arasına koyulan virgüllerin aymazılğını, ve o noktaların aslında ne kadar üzgün ve masum olduklarını. Sanıyorsunuz ki, bir balona üflediğiniz gibi şişirdiğiniz imgeler sönmeyecek hiç, yanılıyorsunuz, kalbiniz sizi aldatıyor, şehvetin de bir sabrı var, sararmış bir sonbahar yaprağı anlatıyor tüm bunları, artık görmemiz lazım, hiçbirimiz dokunamadık aslında, düşümüzdeki o bulutlara... |
Selamlar, saygılar şaire.