Ademi sayıklamalar
Ademi sayıklamalar
Çığırından çıkmış bir zamanın nefesi Soluklandıkça boğulmaya yüz tutar Dil uzar kısılan sözcükler dudak bulmaz Topladığım onca söz çul çaput bohçam Dervişler barınağındayım aranıyorum Ağaçların eskiden gölgesi serin olurdu Yıkılmadan cehenneme tutuşmuş Ufkun kızılı üstünde güneş geçiyor Can bir yandan el yakar bir yandan Seni anlatırken kekeliyorum dudak arası Sut kokusu almış yılan deminde akıp Açlık uzanmak ister korku kapanmak Gözlerinde özlem kendini kenara iter Gözlerin yağmur saklar derya kurutur Sıradan sözcükler havada uçuştukça Sevgi saklanıyor saklambaç oyununda Öldürürüz her gün her an her zaman Ölümüz dirilir dirilir dikilip karşımıza Saçların parmaklarımda tütün sarışı Övsem huri melek yanından geçmez Yanak yanağa iz bırakmış elma ısırığı Ademde bir elmaya kurban gitmedi mi Cehennemi bilmem cehennemdeyken Cennetten cennete bir yol olmalı Takmak için boynuna kır çiçeklerini Aya yıldıza denize güne güneşe dağa Fısıldanır dünyanın ucundan ucuna Son günahkar olarak dizilip kurşuna Duayla anılmaz toprağa gömülüşümüz Biz miyiz sanki taşlanacak son mevtalar Ben günahı değil seni sevdim aşkla Ateş mi buz mu tuz buz eden beni Coşkûnî |