Canın sağolsun
Duydum ki; bana gönül koymuşsun
Her neyse içine atıp dolmuşsun Yetmez gibi bir de pusu kurmuşsun Arkadan vurulmak da varmış, senin canın sağolsun. Ne gelmişse başına haktan geldi İki çift sözün bağrımı deldi Belki hafif gelirdi sıkacağın tek mermi İhanetinle ölmek varmış, senin canın sağolsun. Ben seni her daim eş, dost bilirdim Başın dara düşse koşar gelirdim Başkalarına inanmasan ne olurdun Elinle toprağa girmek varmış senin canın sağolsun. Arzuoğlum ummadık taş baş yarar Divane gönlüm her yerde seni arar Kapanır kapıların topraklar sarar Bir gün göçüp gitmekte varmış; senin canın sağolsun... |