Sırra KademŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Uzun cümleler kuruyorum hayatın keşmekeşliğine inat ...
Hani canı yanar ya insanın,
Uyku girmez gözlerine. Bilinmezlik bir bıçak gibi saplanır bedenine öylece. Hiç ses etmez, belli etmez, İçi kan ağlarken, dimdik durur Mutluluk pozları verir hayata, etrafa. Yaz gelir yaz biter, Ve sonra kış gelir, kış bitmez. İlkbahar ve güz hep kayıp, sırra kadem basmış. Öyleyiz işte. Vakit hep gece olur bizde nedense. Cırcır böcekleri ötüşüp duruyor, Her yeni güne yeni bir senfoniyle. Hem de avaz avaz, nefes nefese. Cümle aleme kapalıyken gönlünün kapısı, Bilmem acaba bana açık mı? Selası veriliyor yanık yanık eşraftan birinin. Mateme bürünüyor koca mahalle. Derin uykumdan uyanıyorum kan ter içinde. Soru(n)lar çepeçevre kuşatmış kalbimi. Farkına varıyorum nefes aldığımın. Dışarda yağmur, camlarda buğu, Sahilde yakamoz. Kara toprak günü gelince hasretle bağrına basacak herkesi. Dualar dilime ardı ardına dolanıyor ılık ılık. Üşüyorum, gözlerimi yumuyorum, Güneşe karışıyorum katarsis misali. Fukara şiirler can çekişiyor içimde, Mersiyeler nöbette bekliyor. Farzı muhal beni kayıp bil, Senden ve dâhi herşeyden vazgeçti bil. Ama inan öyle değil, Her şey göründüğü gibi değil. Senin çığlıklarına inat, Bir gün ansızın çekip gideceğim buralardan, Kimsenin ruhu bile duymayacak tabi. Orhan Şentürk |