...Sürgün Edildiğimin Faslına Bir Girizgâh...Bu öyle bir sürgün ki târifte târifi yok Ne yeryüzü anlatır depremini cismimin Ne gökyüzü dayanır dilimdeki feryâda Belki de ahvâlimin dünyada ârifi yok Mecnun yâhut Züleyhâ gölgesidir ismimin Onların ıstırâbı zerre kalır deryâda Bu öyle bir sürgün ki ötelerde yazılmış Sürgün edildiğimin adı kalbe kazılmış Bu öyle bir esrâr ki yokluktan yasaklıdır Her zerremi dolaşıp gönlümü püryân eder Biçâre kalışımın sefâsını sürer de, Târumâr iken cismim sorsan hep o haklıdır. Kendini gizler amma hâlimi âyân eder, Aşıklık defterimi günden güne dürer de. Bu öyle bir esrâr ki cevapsız bırakılmış Sürgün edildiğimin harflerine takılmış Bu öyle bir yangın ki külü kül edip durur Sudan medet beklesem tövbeye düşer yolum Bin asırdan az değil sanki zuhur edişi Sönmeye yanaşmaz da yakar yakar kavurur Alevden müteşekkil vaktâki elim kolum Emre itaat edip yakmaktır onun işi Bu öyle bir yangın ki yüreğime atılmış Sürgün edildiğimin hamuruna katılmış Bu öyle bir girdap ki merhameti bulunmaz Bakışlarım dokunsa çeker avcuna alır Yalvarışım kâr etmez, görülmemiş muammâ Yeyip yuttuklarının alâmeti bulunmaz Ne gölgesi görülür ne dilde ismi kalır Cihanda yalnızca ben eline düştüm amma Bu öyle bir girdap ki kirpiğime asılmış Sürgün edildiğimin zulmünde son fasılmış ...Harfsizdi... Satırlarda göz gezdiren, kıymet bildiren cümle şiir ehline teşekkür ederim. |
Yerini hak etmiş şiirlerden biri olarak kafiye örgüsündeki değişik tasarım kendini hissettirdi.
Sanki serbest şiir izlenimi verdi.
Eyvallah şaire!