kırmızı bir balon// . . . pılısı, pırtısına adımsanmış sükutu fırçasına kanıksanmış tuvalim sarartısında kırık bir eylül, karartısında üşümü mevsimsiz, aşk-ı, aksanı kimliksiz şiir gibiyim adım ki silik dilimde susmaktan yorgun yalnızlığına salkım kucak sarılırken ömrüm kanarım gecenin nemi, demine rengim kuzguni /dilsiz mezarım yalnızlığım servinin gölgesi kadar/ kaç adım soyundum batıma kaç güneş doğurdum bilmiyorum sırtım dağ, yolum yokuştur suyuna, pınarına kandım aşkın dikendir sesim türkü benim neyime kalemdir nefesim adresim ki aşktır biline vuslatına tüm çıplaklığıyla sarılırken ömrüm kanarım suyun yatağına, ıslağına rengim ki ebruli /dudak dudağa ayaz, kış bile aşktır goncasında bahara/ //daha da büyümeden yürekteki hasret uzaklaşmadan, kaybolmadan içimdeki bu çocuk tut bir kırmızı balonun elinden, dola saçını, yarınlarını rüzgara sadece gel aşk// . . . // ilhanaşıcıeylülikibinyirmiiki |
Yamandır
Dilime doladığım
Sancılı, terazisiz ifadeler
Bizi böyle şiirler hep mahvetti
Tarzı üslubu ile hep tat aldık şair dost!
Var ola yüreğiniz!