Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Şu evrenin içinde
Bir varmış birde yokmuş

Kaf dağının ardında
Of ovası içinde
Nil nehri kenarında
Bir bahtsız ülke varmış

Kralları vefat etmiş
Feryadı figan kopmuş
Günlerce halk ağlamış
Başına kara bağlamış

Günler haftalar geçmiş
Aylar yılları aşmış
Bir asır gidip dolmuş
Yürekten ateş solmuş

Bir gün birisi çıkmış
Seçimle başa gelmiş
Ülkenin kralı olmuş
Bir ferman yayınlamış

Kaf dağına kar yağmış
Of ovası kış gelmiş
Nil ırmağı boz tutmuş
Halk binbir pişman olmuş

Kral; saray yapın demiş
Kelle den taş yapılmış
Kanla harcı yoğrulmuş
Cinler duvarı örmüş

Kırk gün kırk gece sürmüş
Dillere destan olmuş
Gök yüzüne dikilmiş
Kral sarayı beğenmiş

Davulla zurna çalmış
Halktan haraç alınmış
Saray altınla dolmuş
Kraliçe mutlu olmuş

Fakir ile fukara
Garip ile gureba
Yetim ile öksüz de
Çöpte ekmek aramış

Kralın bir eli balda
Kraliçenin ki yağda
Kız oğlu yat yalıda
Torunları sevinmiş

Ülkenin dört köşesi
Olmuş saray bahçesi
Bitmez gündüz gecesi
Saltanat devri gelmiş

Katır arpayı yemiş
Al atlar şaha kalkmış
Eşekler yük taşımış
Saray ehli mutluymuş

Devran dönmüş gün gelmiş
Halkta perişan olmuş
Sarayda altın bitmiş
Kral kraliçe üzülmüş

Rahibeler ağlamış
Papa kara bağlamış
Haham para toplamış
Küp küp altınlar dolmuş

Saraya götürülmüş
İhtiyaçlar görülmüş
Kral muradına ermiş
Genç Türk meğer rüyaymış

Muzaffer Önler / Elazığ