Somuncu Baba külliyesi ve sen (Babaannem)
Somuncu Baba külliyesin de bir seher vakti
Kıymıktan bir yağmur yağıyordu yollara Acı bir günde yaşıyorduk kederimizi Soğuk bir ayrılık vedası zamanıydı Acımsı buruktu içimiz Mühürlenmiş ti ağzımız bir sessizlik içinde Acıyı üstümüzden atamıyorduk Bir tabut omuzumuzda az acılı, çok yorgun Saatlerce duruyorduk ayakta içimiz yangın yeri Kimse dindiremezdi bu acıyı Somuncu Baba külliyesinde bir öğlen vakti Acı bir günde yaşıyorduk kederimizi Somuncu Baba külliyesinde bir cenaze vakti Bir başka bakıyordu bu insanlar Sen bir başkaydın tabutun içinde beyaz kefeninle Yüzün yine bir başka bakmaktaydı oysa Mahşer gününde görüşürüz diyordun Somuncu Baba külliyesinde bir cenaze Nefes nefese soluyordu Hakka yürümeye gidiyordu oysa Aksaray meydanında bir saat kulesi Bilmem akrep yelkovan neyi gösteriyordu zamanı Bir rüzgar esiyordu savura savura Harmanlar misali savruluyorduk oysa Şimdi evrahta seni son yolculuğuna uğurladım geliyorum Külliye yollarında çam kokuları geliyor sivri ferah Bu yollar mezarlar çam ağaçları Bana o geceyi seni hatırlatıyor Külliye de bir veda ve Babaannem Hamza Tarık Öztürk (Şair yürekli çocuk) |