Ömrümdeki son geceye kadar
Kürdili hicazkar faslıdır hayat
Yavaş yavaş hüzünlü adımlarla çıkılır bu merdivenden Ateşe benzer küldendir içindeki yaşamlar Gölge oyunu gibi aynada yansıyan Bastona dayanan umutlar İçi boş çıkan mektuplar Geriye dönmeyen adımlar Mum gibi eriyip giden yıllar Son gecelerini beklerler Yol verin dağlar hayattan geçecek yalnız bir yolcu var soğuk duvarların gönlüme çarpıyor ey hayat gülleri dökülmüş sevdaların dikenleri içimi kanatıyor gökyüzü toprağa karışmış gri mavi yaşamlar yorgun rüzgarların kırdığı dallar yol ayrımlarıyla dolu yaşamda sınanan insanlar hep uçmaya çalışıyor kader ağlarını örmüş uçmaya çalışır suda balıklar okyanus derinlerinde yüzmeye çalışıyor insanlar umut güneşinin sanal gölgesinde hayatın yanıklarını temizlemeye çalışırlar zaman gemisinin yolculuğunda tek başına garip bir kuş gibi öterler geçmişleri ellerinde son gecelerini beklerler ellerinde camdan bir fanus kırılmış yerlerde tanecikler güneşin doğmasını bekler sevda aydınlığı camları birleştirsin diye ömründeki son geceye kadar belki bir hayat kenarında gemiyi bir yolcu bekler koynumdaki gecenin karanlığı bu yolculukta beni terk eder yaşamın gülümseyen yüzü görünür sevda pınarı bana da damlar akar bir ömür ömrümdeki son geceye kadar |