Yedi yaşındaydım Henüz,
Aşkın Anlamını Bilmeden Kapılmıştım Sana,
Aşk Benim İçin,
Kumda Misket Oynamak Gibi Bişeydi Sanki,
Ne Anlama Geldiğini Bilmiyordum Belki Ama,
Ben Seni Seviyordum Galiba,
Belki Bi Hevesti Sadece Kimbilir,
Henüz Yedi Yaşındaydım Sana Vurulduğumda.

Yedi Yaşındaydım Henüz,
Mahallemize İlk Taşındığınızda,
Hani Size Yardım Edeyim Derken,
En Çok Sevdiğin Çiçeği Düsürmüştüm Yere,
Kırılıp Paramparça Olmuştu Vazo,
Amacım Yardım Etmekti Sadece Ama,
Yedi Yaşındaydım Bana İlk Kızdığında.

Yedi Yaşındaydım,
Seninle İlk Evcilik Oynadığımızda,
Hani Benim Baba, Senin Anne Olduğunda,
Kırmızı Bir Elbisen Vardı,
Üzerinde Beyaz Noktalar Olan,
Sonra Pembe Bi Kurdelen Vardı Başına Taktığın,
Hiç Yakıştıramazdım O Elbisenin Üstüne O Kurdeleyi,
Neden O da Kırmızı Değil, Hiç Yakışmamış Dediğimde,
Dudağını Büküp Ağlayarak Eve Gidişin Vardı Ya,
Yedi Yaşındaydım Henüz,
Seninle İlk Küsüştüğümüzde,

Yedi Yaşındayım,
İlk Ayrılık Başladığında,
O Küçük Mahallemizi Bırakıp,
Büyük Şehire Gittiğimiz Gün,
Mahsun Bir Bakışın Kalmıştı Ardımda,
Misket Oynadığımız Sokaklar,
Yaralı Bir Kalp,
Sonra İki Damla Gözyaşı,
İsyan Etmişti Üzerine Oturduğumuz Kaldırım Taşları,
Minik Aşıkların Ayrılığına,
Şimdi İse Yirmi Yedimdeyim,
Nerdesin, Kiminlesin Bilmiyorum Ama,
Ben Hala Yirmi Yıl Önceki Sevdiğinim.

Çanakkaleli ERHAN

24 Mart 2012
Borçka / ARTVİN