MECNUN (Eski Sözcüklerle)Âteşîn bir nigâhı, gönlü dilhûn eyledi, Aklımı aldı baştan, fikri berhûn eyledi. Gamzeleri gül pembe, handeleri pek zarif, Ol dilber-i mah pâre beni meftun eyledi. Gülleri sinesinde yetiştiren bağ-ubân, Gönül şehrine dâim hükmeden bir şehribân... Candan öte bir cânân, öylesi bir mikribân, Öyle bir ’Leylâ’ idi, beni ’Mecnûn’ eyledi.... Ünal Beşkese .................................................................................................................... nigâh...............:bakış dilhûn..............:kanayan gönül, gönül yarası berhûn..............:içi boş bir öeröeve, boş bir hücre, mahpâre.............:ay parçası bağ-u ban.............:bahçevan Şehriban.............:şehrin ilerigelen, sözü geçerli kişisi yöneteni Mihriban.............:iyi huylu,uysal, güzel kadın |