Adam Gitti...Dün acı haberini aldık Hava soğuk, kaldırımlar ıslak mevsim sonbahar dalına tutunamamış sapsarı yaprak Ellerimiz çeplerimizde... Derin derin tütün çekip, sustuk birlikte ilk önce "iyi biriydi" dedi arkadaşı kendinden uzaklaşan dalgın gözleriyle Sessizdi, sakindi, kimseye zararı yoktu ilaveten diğer birisi; İki oğlu vardı, biri bekar iri yarı delikanlı Düştüğünde siyah şemsiyesi varmış elinde... O da öyleydi Yıllar önce simsiyah saçları yeni terleyen bıyığı Urfa’nın çiçeği burnunda tuttuğunu koparan zıpkın gibi delikanlısı... "ekmek parası" dedi, yerini yurdunu sevdiklerini bırakıp, bir tahta bavulla gurbete yazıldı kaderi. Doğduğu toprakları bırakıp, haritada yerini, dilini bilmediği bir yerlere sürüklendi... Yıllarca üç kuruşa koskoca bir ömür Oysa, acıya doymaktı gurbet Ağır işlerde çalışıp, dişinden tırnağından artırdı "çocuklar rahat etsin..." Belki dedi... Belki ilerde geri dönerim, iki oda yedi duvar küçük bir ev köyüne -hayal- Yaşlanınca giderim, kekik kokan mor dağların temiz havasını çekerim içime Odun közünden gırtlama çay çiğ köfte, uzun hava Oy havar... Adam gitti Dün toplandık caminin zemin katında duvarlar soğuk, yüzlerimiz donuk Uzun bir yemek masasına kağıt serdiler tabutunu koydular üstüne Birbirine dokunan omuzlarımız sanki - memleket haritası - "İyi bilirdik" dedik hep bir ağızdan hoca sorunca. Kıldık namazını, koyduk sandığını koltukları sökülmuş eski bir minibüse yolcu ettik / zamansız Ömür bitti Yavruları, tanıdık eş dost yangın yürekli sevdikleri ıslak ıslak bakakaldı ardından. Minibüs uzaklaştı yavaş yavaş. Eşi bütün gün o siyah şemsiyeyi elinden bırakmadı Biz dağıldık / gözlerimiz dağıldı Sustuk...Bir hayli konuşamadık Sanki bizdik çenesi bağlı... Mevsim sonbahardı buralarda bir yaprak düştü apansız Soluk benzini alıp yanına saçlarında aklar götürdü adam... Bahar bitti Adam gitti. Hilmi Yazgı / Hagen, 18.10.2019 -bir gurbetçi anısına- |
bu şirin kalemi dolu, Beğeniyle okudum vesselam... Devam ola...