GEZELİM GÖRELİM EDİRNE
GEZELİM GÖRELİM EDİRNE
Sabah yedi otuz kahvaltı yapıp Edirne de gezeceğiz. Edirne içinde dolanıp Şükrü Paşa anıtına gittik.Çok güzel bir yer burası, Şükrü paşa Edirne nin kurtuluşunda büyük rol oynamış. Bu tepe Edirne nin en yüksek tepesi,yanında bucak tepesi mezarlığı var,uzaktan Kara ağaç köyü Meriç nehri ve arkasında Yunanistan. Görünüyor. Şükrü paşa nın tarihe geçmiş sözleri vardır düşman kuşatmasının en hararetli bir anında Askerlerini karşısına almış şöyle demiştir Askerlerim, Düşman mevzi’yi geçtikten sonra Şehit olursam kendimi Şehit kabul etmem bırakın kuşlar etlerimi lime lime yesinler. Eğer düşman hatlarımı geçmeden Şehit olursam bizden sonra gelecek nesil değerimizi anlar ve bizim üzerimize anıt dikerler Diye söylemiş ne yazık ki bu büyük kahramanın kıymeti bilinmemiş (155)gün Edirne yi savunmuş bir tayın ekmek bazen de hoşaf suyu ile şekersiz zor şartlarda yaşam savaşı vermişler en sonunda kılıcını teslim etmek zorunda kalmış Bulgarlara. Ondan sonra Edirne deki bütün gençleri bir yerde toplamış kapatmışlar, ve açlığa terk etmişler.Düşmanlar. Bu tepede Şükrü paşa trabya sını müzesini ,komuta yerleri yatak haneler, yemek haneler, karargahlar o kadar çok yer varki yer altında kazılarak yapılmış burasını görmek çok üzdü bizleri Askerlerimiz ne şartlar altında burada Yurdu nu savunmuş.hüzünle ayrıldık dualar ederek. Ayşe kadın cami,eski Cami,yi Süleyman çelebi, Musa çelebi, çelebi Mehmet tamamlamış. Eski cami ise dilaver bey tarafından yapılmış.(1604) senesinde burada pek çok tarihi cami var.Ağaçlı yoldan gidiyoruz, kanuni kasrı,fatih köprüsü Tunca nehrinden geçtik, küçük bir adaya gidiyoruz. Saray içindeyiz,burada büyük çınar ağaçları var asırlık, Şehitliğe gideceğiz, Fatih sultan tarafından yapılan sarayın kalıntıları var,Sultan ikinci Beyazıt külliyesi var, Balkan Şehitliği Saray içinde. Binlerce Şehidimizin anıt mezarı burada (300) şehidin isimleri yazılı Hepsi çocuk yaşta ve yurdun dört bir yanından gelmiş.burada kalıntılar Fatih sultan Mehmet din doğduğu yer kasır hamamı ve mutfağın izleri kalmış sadece. Balkan harbinde (300)bin Şehit vermişiz,bunun (200) bini Asker (1000) ise sivil halk. Buralardan yine boynu bükük ayrıldık.Onca insan akıl almıyor yunanlılar Bulgarlar ne çok işkence yapıp ne canlar almışlar. Yolumuz darul şifa külliyesi, İkinci Beyazıt tarafından yapılmış, şimdi sağlık müzesi olmuş, Burada sara, hastası, akıl, hastası, olanları müzikle tedavi ediyorlarmış. Darul şafakayı gezdik öyle güzel yer ki, anlatılmaz maketler yapmışlar, ve o zamanın yaşantısını böyle göstermişler ayrı ayrı odalarda neyler değişik müzik aletleri görmek lazım. Binanın içinde dilek çeşmesi var çok güzel şadırvanıyla bizlerde dilekler diledik ve rabbime şükürler ettik bu güzellikleri gösterdiği için bahçesi ise ayrı güzel çiçekler güllerle bezeli. Bu güzel yerden de ayrıldık. Tunca nehrinden geçtik dar ama yeşillikler içersinden gidiyoruz Yolumuz Karaağaç burasını İzmir’i yakıp yıktılar diye bize vermişler . Üç Şerifeli Cami, ekmekçi zade, köprüsü, tunca nehri Meriç nehri ve Bülbül adası iki nehrin arasında bir adacık. Güneşin doğuşunu Nemrut dağında izlemek Batışını ise tunca nehrinden izlemek başka güzelmiş. Bu taraflarda villalar çay bahçeleri, lokantalar, mesire yerleri, dere kenarında her yer yeşillikler içinde her türlü sebzenin bolca yetiştiği bir yer, Kara ağaçta sefirler paşalar otururmuş. Lozan anıtına geldik. Güzel bir eser,düşünülerek yapılmış bulunduğumuz yerden (200) metre ilerisi Yunanistan çok yakınındayız, Lozan anıtı üç büyük sütunu andıran direk şeklinde biri 34 metre Anadolu ikincisi 17 metre Edirne üçüncüsü 8 metre Kara ağacı simgeliyor, ortasında kadın heykeli var bir elinde kitabe birinde de güvercin barış sembolü lazer ışınları ile aydınlatılmış. Edirne gibi Yunanistan dan da görülüyormuş. Biraz ilersinde eski tren istasyonu, ve trenler var, bu vagonlar lokanta olarak kullanılıyorlar, İstasyon ise şimdiki Trakya üniversitesi olmuş büyük bir bahçede rektörlükler var. AYŞE KARAN DEVAM EDECEK |