Çocuk Olası Yoklama
Bir şey mi var beni alıp götüren küçük çakıl taşlarına,
Çarpılıp durmuş ki kenarda kalmış ufalana ufalana, Denizde kaldıramam ki dalganın durmadan savrulmuş olduğu yere. YOK dedim bir vakit Ve hala da görmediğim bir solukta çaresizim. Karlar çelikten kafesine tutunurken, Biliyorum anlatması güç Anlatırsam susacağımdan korkarım Yokluk bu işte varlığından usanırım. Dediler ki yalnızlık bu imiş ne vakit ağlasam tanımı belli, Söz de suskunluğu biliyor olmalı ki beklentisi bir bahar esintisi. Geçenlerde çocuk olasım geldi, Büyüdüm, Büyüyor gözlerimde rüyalar oysa çok üşüdüm. Geçenlerde çocuk gibi ağladım gizlice Gizlendiğimden utanarak hıçkıra hıçkıra, Oysa ben bir şarkı kadar dudaklara sığınıp kağıt kalem gibi boşluğa takıldım, kalpten donmuş bir bakış kadar. Beni götürsünler istedim. Ceketimi unutmasınlar bir daha, Üstelik yoruldu mu gecelerim Sokak bu evinden daha sahici, Vakitlerden uzun bir yokluk sabrı sonsuza, Ve deniz seni ne zaman özlesem Bir şiir çıkar karşıma, Beni alıp götürün, Üstelik körkütük bulutsu bir gökyüzü, Ve daha yontulmamış bir ağaç kabuğuna gizlenmiş sevgilerim, Ne diyordu hüzünler, Gidenle kalınır mı gözden düşen damlayla. YOK ki hala beklediğim şiirin içine gizlendiğim kadar huzur Yokluk ki uzunca zamandır biliyorum ben bu yolu |