içim alevleniyor a gülüm arada bir
insaf et görüşelim sen beni ara da bir

senden mahrum olunca karıştırdım renkleri
benim sensiz dünyamda ak da bir kara da bir

lacivertten yeşilden bir hayır umsam bile
melalim turuncuya sarıya mora da bir

sorma bana hikmeti nedir bu sevdamızın
izah etmem mümkündür erersek murada bir

yakışmaz aşkı fala yahut şansa bırakmak
tebessümünden sonra yazı da tura da bir

heves veya macera değildir benim sevgim
ihtimal dışı kalsın kayb etmek kur’ada bir

en kıymetli cevheri taksam senin boynuna
çekinirim reddinden zümrüt de lira da bir

eşarbının altında biliyorum servet var
saçlarını bir takdim et bana tara da bir

sen şimdi oradasın bense mahzun burada
vuslatın gölgesinde olalım burada bir

farklı değil rüzgârlı havanın armağanı
mutluluğa açılan yelkende fora da bir

ebedi safahata intikal niyetiyle
demir atmak da dümen kırmak da vira da bir

teşrifini tahayyül eder yürek iskelem
bu aşk okyanusunda her sahil her ada bir

bir gönül sarayımız olsun taştan çamurdan
sığındık mı değişmez temlik de kira da bir

bahse girerim sen de gülleri seviyorsun
yetişsin yazın bağda kışın da serada bir

bir ödülü olmaz mı bu kadar beklememin
sohbetle oturalım diz dize şurada bir

mecbur muyuz zarara duygular aleminde
bunca ziyandan sonra geçelim kâra da bir

kurtuluş ümididir sevdalar buhranlardan
düşmekden Hak korusun zillete dara da bir

müzik dinlemek iyi gelirmiş sevenlere
keman da piyano da gitar da cura da bir

dinlerken biz de birer beste mırıldanalım
içten talib olalım külfete zora da bir

kasıt temiz olunca nurlanırmış ömürler
hürmet gösterip selam duralım nura da bir

keşkesi acabası olmasın bu birliğin
garibin lisanında lakin de zira da bir

düşünmek isteyemem hiç gelmeyeceğini
yaktı mı beni hasret kömür de çıra da bir

usul usul korkmaya başladım ayrılıkdan
artık bağrıma inen darbe de yara da bir

kuruyan dudakları nemlendirelim artık
aşk şarabı dedin mi şerbet de şıra da bir

bir bir bir anlattı Aydın sana alakasını
refaha varsın ervah arada sırada bir

12 Nisan 2022. Aydın Bayrakdar.