dilsiz çukur// . . . eli, eceli kabussa rimeli akmış aksak gecenin vurun kirpiğinden, vurun yıldız sürmeli sürgün gözünden mehtabı vakt-i kuşluğa tokum artık tok varsın doğmasın gün ve de güneş anlamadıktan, anlatamadıktan sonra doğmasın gayrı yastığındaki dilsiz çukura ne güz ne de yaprağım yağabildiğim kadarım yokluğuna üşüştükçe, üşüdükçe düşüyor dallarım yosun tuttuysa dudakta düş içilecek çok deniz vardır yırtıldıysa çığlığından bir martı sarılacak çok kanat vardır... . . . // ilhanaşıcıtemmuzikibinyirmiiki |