HÜZNÜNÜN GÖLGESİNDE..
Gökkuşağı kederden yas tutarken içinde,
Nasıl güleyim senin mahzun olduğun yerde. Mavilerin kapkara yanılgıya göçünde, Kime geleyim senin mahzun olduğun yerde. Katran sürülmüş sanki şafak vaktinde ufka, Yalım yalım ızdırap kokusu sinmiş aşka, Öğrendiğim bildiğim hepsi boş daha başka, Neyi bileyim senin mahsun olduğun yerde. İstemezdim siyah bir leke olmak çehrende, Yağmur damlası olsam evlaydı pencerende, En efkârlı türküyü söyleyerek çevrende, Dönen haleyim senin mahzun olduğun yerde. Yüklendiğin dilemma inmeyecek sırtından, Hem umut hem de vuslat hep kaçacak yurdundan, Deliren gözyaşımı gözyaşının ardından, Neden sileyim senin mahzun olduğun yerde. Lokman Hekim dirilip gönül yaranı sarsın, Ben yanmışım sevgilimş sen rengimi sorarsın, Bülbül feryatta iken gül olmak şöyle dursun, Solgun laleyim senin mahzun olduğun yerde. Sensiz bakınca aya köz olup ruhu sarar, Yokluğunun yanında sevimlidir intihar, Hüznünün gölgesinde yaşamak neye yarar, Bırak öleyim senin mahzun olduğun yerde.. |
Sen bensin ben de sen dedi.
Tefrik eyle şimdi, söyle dedi.
Şöyle dedi: Sen sebep ben sonuç.
Biri yok iken diğeri vardı, sevgisini seyretmekdi senden muradı.
Ne desem olmayacak.