Yıkılır yok olurum sandınız
Hayata tutulamaz
Kah bu gün kah yarın
Yok olup gider dediniz
Kahır üstüne Kahır eklediniz
Ölümün soğuk kefenini giydirdiniz
Nefes alırken bu günden yarına
Çöker dediniz dayanmaz bunca derde
Gülüp geçeriz
Bir varmış bir yokmuş deriz dediniz
Aldığım nefesi alimden aldınız
Bir gün sokak başında bulunur
Peri perişan
Fatihasi okunmadan
Selasi söylenmeden
Kara toprağın koynuna
Girer dediniz
Maden ocaklarını devirdiniz üstüme
Ölüm şerbetini
Nefes alırken içirdiniz
Dağların dağlarına saldınız beni
Diz çöker dediniz
Yıkılır biter dediniz
Boynu bükük
Peri perişan kalır
Feleğin tokadına dayanmaz dediniz
Ölüm koksun nefesi
Virane Talan olsun
Arınacak barınacak yeri olmasın dediniz
Vicdanımın esiri
Mertligimin efendisi
İnsan olmanın neresindeyim
Yönüm kıble
Kaderim son nefesim
Yıksaniz dağları üzerime
Talan etseniz aldığım nefesi
Tüm sokakları kapatsanız
Felek ile iş birliği yapsanız
Yazgimdan öte köy yok
Boşa yormayın kendinizi
Ben nefes aldıkça
Siz çıldırın
Ben nefes aldıkça
Siz cildiracaksiniz
Ölüm anlimi ancak
Rabbım emriyle öper
Siz gibi çakalların
Duası ile değil
Ben beyler beyiyim
Rabbimden başkasına Diz çökmem
Ondan başkasına can teslim etmem
Boşa yormayın
Kirli çenenizi
Duanız kabul olmaz
Ne karadır ne ak
Hayat mertliğin adamlığın yolu
Sizde bulunmaz o keramet
Boşa diz çökmemi beklemeyin
Nefesim nefesinize değdiği her an
Nefesimin zekatı
Size şereftir
Hey hat
Adamlığın cenazesi geçiyor
Talan olmuş mertliğin
Virane olmuş insanlığın arasından
Diz coksenizde
Baş egsenizde
Benden yana size
Af benden yana size
Helallik yok
Benden yana size
Söylenecek sözüm yok
Havale dilen makam belli
Bundan gayri sözüm yok
Dönüp ardınıza baktığıniz vakit
Başı dik
Dağ gibi Cüsseme gözleriniz takılacak
İşte o vakit
Gülüp geçeceğim
Tıpkı
Ölüme Gülüp geçtiğim gibi...




...Bana kuracağınız en büyük tuzak ancak azrailin elinde olur...