EY FİKRİMİN ZULMÜ
Ey fikrimin zulmü ey garip düşüm
Uykudan uyansam kaybolacaksın Bakma durduğuma gizlidir işim Ha bugün ha yarın son bulacaksın Zühtü nü anlamak aklıma zuldür Ben sual etmeden gönlüme bildir Bilirim hasretin bir beyaz güldür Mevsim gitti gider geç kalacaksın. Bir yanın sulh yeri bir yanın savaş Gözlerin tez canlı yüreğin yavaş Us zannı içinde değişirse baş Bir gün bir sert taşa çok vuracaksin Savrulup gitmeyi yolculuk sanıp Bütün masalları şevk ile anıp Kendi yalanına hususen kanıp Hangi doğru söze inanacaksin Hadi diyelim ki belimiz bükük Cevheri düşürdük cebimiz sökük Sevda viran olmuş her yanı dökük Harap olunca mı kurtulacaksın Ne çıkar gecenin bekçisi olsan Yarasız beresiz sabaha varsan Gerçeğin kırk katlı perdesi olsan Bir gün bir yerinden yırtlacasın Sen gaybada gitsen bilen bilirmiş Esrarın cüreti nerden alırmış Gözü keskin yare gizmi olurmuş Elbet bir kefede tartilacaksin İster aşikar ol istersen şikâr Ne zararım olur nede zerre kâr Cümle olmaz olan bir ola bakar O vakit zıt ile cem olacaksın. Sevda seferidir yolunda gerek Yükü bir ahı zar bir mahzun yürek Sen ister kartal ol ister engerek Bir gün bir kenara kıvrılacaksın. Yola çıktığına nadim olsanda Varmak mukadderdir geri dursanda Fırtına derdine çare bulsanda Bir meltem esecek savrulacaksin Göğün sinesinde kaç yıldızın var Hüznünün ortağı hangi sonbahar Madem müsebbibin bir alevli har O vakit bir müddet kavrulacaksin. Saadete rücu etmek dilersen Hem kınsın hem kılıç Azmi bilersen Gönlünde yer etmiş pası silersen Ölümün koynunda canlanacaksin Hafize Aynacı |