Yazamadığım ŞiirSeni düşünmeyi sevdim önce Sonra görmeyi sevdim Yakmanı Yanmayı Dokununca ellerimdeki yangını sevdim Vakitsiz aşklar savurdum Vakitsiz sonbaharlara Dirgen uçlarında Kara bulutlar biriktirdim Yağmurları göz pınarlarımda Sonra sesini sevdim Dinlemeyi Tınını Duymayı Sözlerindeki söylemeyişleri sevdim Uçları kanlı mermiler düştü düşlerime Uykusuzluklarımdan Yorgundum Emanetti nefesim Zamanı değildi seni istemenin Kokunu okşuyordu iki elim Birikmiş Söylenmemiş sözlerine taliptim Ve gözlerini sevdim Demir attığım gözlerini Görmeyi Bakmayı Diner sandığım fırtınalarda Gözlerinde sulara gömülmeyi sevdim Birkaç kadehe sığmıyordu acılar Esrik kayboluşlarım bundandı gece yarıları Adı unutulmuş sokaklarda Hüzünler büyütüyordum gök kuşaklarında Beyaz bir tek kâğıdımda kalınca Sebepsiz kırılıyordu kalemin ucu Ay kırıkları batıyordu ayaklarıma Kumsalında dolaşınca Gözlerin düşüyordu yollarıma Hiç söylemedim Ama ben seni — bilirsin ölüm vardır ayrılıklarında – Bir merminin kovanını sevdiği kadar sevdim Yatak odasındaki kırmızı ışık kadar sırdaş Bir kentin ışıkları kadar bilge Keskin bir bıçak sırtı kadar yakın Çığlıkları suskun bir kadını sevdim Sonra seni ummayı sevdim İçimdeki kanamayı Bildiğim tüm küfürler dil ucumda Anla işte Ben seni sevdim Yalnız senin olduğum bir ayindeyim şimdi Dualarım yollarına serili Sana uykusuz Ve yedi rengindeyim seni özlemelerin Bu yüzden cümle yollarım kördüğüm Cümle sokaklarım çıkmaz Yara acır Kan acımaz |