Türkü Yakamayanlar, Yaktılar İNSANI!
Sivas ellerine vardım sazım kırılır
Çamlı belleri şiir şiir bölünür Tutuşmuş mısralarım bağrım delinir Otuz üç aydınım kızıl imgelere gömülür.. Utanç tarihi, İnsanlığın yüzünün karası Bin dokuz yüz doksan üç yılı İkisi’ydi temmuz’un.. Asla ses geçirmeyip Kötülük geçiren Resmi odalardan başladı İnce ince Kanlı ve kirli O bildik hamaset fısıltısı.. "Din elden gidiyah!" "Bu gün, Kan kokuyorsun kan, unutMADIMAKlımda!" Dedi madımak’a, Sivasın yorğun esintisi! Vicdanı ve sevgisi körelmiş Ak’lı selimi güdük Bilindik o güruh Cami çıkışında başladı tekbirlere Ağızlarından akan salyaları irinli, Kapkara ve isliydi yürekleri.. Hiç şaşmaz cumanın Şaşırmış bu yobaz korosu Kuduzluğun son evresinde ki gibi Başladılar bağırmaya: YAK! YAK! YAK! Ve yaktılar! Tutuştu koca bir ülkenin yüreği ve Henüz dönülmemiş semahların Güvercin beyazlığının tortusu, Sivasın yeline ve tarihine Böyle karıştı benzin kokusu! Yahu; Büyük balık Küçük balığı yutardı da......, İNSAN İNSANI YUTARMIYDI, YAKARMIYDI? 02:TEMMUZ:2022 |