Kuzu kulağı
Kuzu kulağı
Donkişot u çok erken tanıdım O trene nasıl bindiğimi bilmiyorum Bir çocuk isyanı benim ki Bilet nasıl bir şey Kaç istasyon yaka paçayım Bir başına gitmek nedir bilmezsiniz Aklımın uçurtması taktı kuyruğuna Sıradağları ardında bırakmak Yayla güzelliğini koyup Bildik diyarları terk etmek nedir bilmezsiniz Ağaların sürüsü kalabalık Ekinleri çok orak tırpan el kavlar Nökerlik diye bir mesleği bilmezsiniz Gem sürmek baş döndürürcü Sürü gütmek dağ bayır Çobanlık çöl bedeviliği Kuru azık ıslak günler Tren camından ne güzel yollar şehirler Uzadıkça yollar uzağı kucaklamak Renk renk giyinmiş gelinlik kızlar Çeşmede harmanda halayda Herkesin bir yavuklusu yuvada keklik Süre gelen süreğe sırt dönmek Anne kokusu baba güvencesi Yeni diyarların keşfine uçmak Yemlik zehirlemesine tutuldum Kaç gün karın ağrısı kusmalarım Yenen otlar yenmez otlara karışınca Erkenden başladığım tütün ceplerim Ağzımın tadından tenimin kokusuna Bir yudum çekemedim abu hayattan Yayla göçüne benzemez Mecburi göçler Ne binek vardır ne konacak yayla Tek kalmış yılkı atları Kurt dalmasa da duvarlara çala çırpa İsyanı savurur dağlara Bilmezsiniz o kişneme sesini Zangır zangır titrer kayalar İnler gökyüzü Siz bu kaçışı bilmezsiniz Kovalayanı yoktur Baş kaldırıdır Dört nala Coşkûnî |