Yazamam Diyor
Çıkardım kalemi açtım ucunu,
Yaz dedim gördüğün, yazamam diyor. Sapladım bağrıma bastım üstüne, Kaz dedim ördüğün, kazamam diyor. Çaresiz bıraktım kendini üzdü, Yüzümü görünce içinden kızdı, Dokundum beline mürekkep sızdı, Kurulmuş düzenek bozamam diyor. Göğsünü dinledim takat tükenmiş, Serbestçe yazarken bana güvenmiş. Akılsız başıyla, bir de gücenmiş, Iraz’sız pazarda gezemem diyor. Yürüdük beraber göründü Iraz, Oturduk kenarda konuştuk biraz. Otuz lira olmuş bir kilo kiraz, Suyunu çıkarıp ezemem diyor. Kimyasal atıkla karışmış ova, Bozulmuş sebzeler satmışlar toya, Doldurup taşırmış delinmiş kova, Bir daha bu gölde yüzemem diyor. Pazarın üstünü duman bürümüş, Hormonlu domates akmış çürümüş, Yumurta civcive bakmış yürümüş, Bu işin sırrını çözemem diyor. Utandık üçümüz sonlara kaldık, Dolaştık pazarda ezik mal bulduk. Özgür sandık basın, bir haber saldık, Sakıncalı haber yazamam diyor. Üzüldük bu hale geride durduk, Tekerlek bozuldu ip İle sardık, Üstünde kavunu düşürüp kırdık, Dökülen şerbeti süzemem diyor. Damarlar çekildi kurudu kanım, Gelecek nesile bıraktım anım. Köşkeroğlu gibi yanarken canım, Bu canı bedende üzemem diyor. Memik Kömekçi 18.06.2022 |