EMANET MUTLULUKSana dair dileklerim Sana dair benli hayalleri. Mutluluğun konağını kurdum yüreğime Konağın hanımı sen beyi ben Sana dair hayallerim hiç bitmedi Günüm gündüzüm Bitmesini istemediğim gecelerim sen Sana dair dualarım asılı kaldı Gök kubbenin dibinde Bulutlar ağıtlarla Göz yaşı döktü Varlığınla yokluğunla Benim Sana dair herşeyim gerçekti Lakin senin bana dair olan Mutluluğun emanetti... Sağa dönsem sen sola dönsem sen Hayalimde seninle nasıl yaşadığımın Farkına bir vara bilsen Dokunsam alev alıp uçacak gibisin Dokunsam avuçlarımda un buz olacaksin Korkusu var içerimde Oysa dokundum Kıyamadığım tenine Anladım cennetin arka kapısı Cehenneme çıkıyormuş Anladım anladım Emanet mutluluklar Yalancı tellat gibi imiş Anladım Mutluluğun bir bardak çay misali Başta sıcak alev Zaman ilerledikçe Buz kesilmeye başladı Ne Ferhat olabildim ne kerem Nede mem... Aramızdaki tek fark Onlar mutluluklarını yüreklerde yaşadı Ben ise Taşi olmayan mezarda Yürek yarama melhem sandım seni Mutluluğun koynu sandım Bir tutam ömür sandım Sonu gelmeyen uzun bir yol sandim Yol tükendi ben tükendim Emanet mutluluğunu, Cehennem bağında bıraktım Ne bu gün ne yarın Dile düşmez gayri senden yana bir pay Ördün karşıma duvarlarını Ben yıktıkça sen yenisini ördün Senden aman dilemem Sen benim Insafimin son durağındasin Gayri Sana dilim kelam eylemez ki Elim kolum dokunu versin Ah be gözlerine yandığım Ah be gözlerine kandigim Ah be bu dünya üstündeki Cehennemim Sana dair ne desem Ne yazsam boş Sana dair nefes almak dahi boş Sen yüreğimin ve yüreğinin arasına Ördün aşılmaz duvarları Kırdın dilinle yarınıma dair umutlarımı Ne sen kaldın sol yanımda Nede Senle ben Talan ettin hayata dair Mutlu olduğum tüm umutlarımı Asıl mesle Unuttuğun tek şey var Ben ölürken Sende ölüyorsun Bunun farkında değilsin Sana dair bana dair İkimize dair ne varsa Bize yarattığın hücrede bıraktım Yalan dünyanın çarkına Bir mermi daha sıktım... |