BİR KIŞ MASALI
Bir kış masalı,
Anlatacağım size… Yaşanmış, Anıların, Onur kürsüsüne Çivilenmiş Yoksulluğun masalı Yıllar yılları kovalarken, Önceden çok önceden Bin dokuz yüz Altmış ikili yıllarda Zemheri de doğmuş Ama soğukla düşman Kara kuru bir çocuğun masalı Yırtık lastik pabuçlarında Üşürdü ayakları Islanırdı Üç yerinden yamalı çorapları Ne soğuğa Ne de pabuçlarından İçeri izinsizce giren ıslaklığa Karşı duramaz Teslim olurdu ayakları Kardan adamları sevmezdi Hiç iletişim kuramazdı onlarla Soğuk, buz gibi bulurdu tavırlarını Hiç samimi değillerdi üstelik Güneş görünce Kaypaklık gösterip Yok oluyorlardı ortalıktan Kışları hiç sevmezdi Üşürdü kulakları Boynu, yüzü, elleri Kıskanırdı kardan adamı O boynundaki atkı Ne güzel ısıtırdı onun boynunu Karlar, kış, soğuk, ayaz Atkısı, şapkası, eldiveni Olmayanlar düşerdi aklına İlk kar gibi aklının zirvelerine Kar yoksulları sevmezdi Acıtırdı, üşütürdü yüreklerini Kışları hiç sevemedi Sobada yanacak kömürleri Odunları yoktu ısınacak Üşürdü Lapa lapa yağardı Yüreklerinin üstüne karlar Ve donardı Yüreğindeki O önünü alamayan Sevgi ırmakları Kışları hiç sevemedi Sofrasında Yiyecekleri olmayan Aç insanlar gelirdi aklına Kış kışlığını, Puşt puştluğunu hissettirirdi Yoksulları, Canından bezdirirdi Tüm meyveler cömerttir Yaz mevsiminde Kabuklarını kıskanmazlar Soymak zorunda kalmayız Çalmazlar kendilerinden Hiç bir parçayı Komin düşünürler Emperyalist değillerdir Yaz öylemi ya! Sıcacık, sevgi dolu kucaklıyor. Güneşten kaçılır mı? Hele doğsun bi yüreklere… 25.01.2022 Nasıf Acar DENİZLİ/Bekilli |
Yüreğine sağlık.
Daha güzel ve kalıcı şiirler dileğimle,
Selamlar sevgiler..