(Fasl-ı Muhabbet şiiri)

Yaşanan aşklar bana, hayatımda ders verdi
Hepsinden ayrı ayrı ibretler alıyorum.
Bazısı çok etkiler, dertlenirim o ‘derd’i
Sonra kendime gelip, geçmişe dalıyorum.

Herkes yaşamış mıdır? Bir sevda derinliği
O hasret yangınından sonraki serinliği
Söz, nişan düğün derken yaşanan şirinliği
Damdan düşen biriyim, hepsini biliyorum.

Kavuşmayan sevdalar daim beni üzmüştür
Bu sevda denizinde çok az âşık yüzmüştür
En çok hangisi yansa gazel ağıt düzmüştür
Aşk yangını güfteyi, bestemle çalıyorum.

Aşk yazılmaz yaşanır anlatılamaz öyle
Yaşanan aşklar örnek, kabul edilmiş böyle
Tutulup esir oldum, bir çıkış yolu söyle
Kapısız bir mahzende, taşları deliyorum.

Nasıl da kandım sana öyle düştüm peşine
Güzelliğin ziyade rastlanılmaz eşine
Seyrederken mest ettin bahçede gezişine
Aşkımı haykıracam, yanına geliyorum.

Bazı sevda karadır akılı alır baştan
Bakarken sakınılmaz dal budak ve de taştan
Bu sevda tok tutar ki, kesilir ekmek aştan
Bir deri kemik kaldım, her halde ölüyorum.

Sersem etti aşk beni, derbeder geziyorum
Tam ümitsiz değilim, azd’olsa seziyorum
Bazen dayanamayıp canımdan beziyorum
Huzursuzken huzuru, ben sende buluyorum.

Ayşe Fatma aşkı ki mecazi aşk deniyor
Rabb’im kullarını da bazen böyle deniyor
Kanarsak bir güzele cezası ödeniyor
Nefsimin ıslahını Mevlâ’mdan diliyorum.

Behlül! düşün karar ver, hangi aşka meylin var
İlahi aşk az ise kabirdeki yerin dar
Yarın mahşer yerinde olmayasın çar-naçar
Karar verip bu aşkı, gönlümden eliyorum.

05.06.2022