çocukluktan kalma öylesine bir hadisebana sorsanız kedilerin peşinde koşan hırçın kızdım saçlarım taraklara küs diz kapaklarım çoktan alışmış yaralarımın kabuklarına ne vakit neşeli bir şarkı takılsa dilime ezan başlar susarım ki en çok sustuğumda bağırır içimdeki ses... sus artık kafam ağrıyor.... soğuk duvarlar ,karanlık geceler boyunca kafam ağrıyor. ne ben anlatabilecek kadar konuşabiliyorum ne de siz anlayabilecek kadar susuyorsunuz o çaldı diyorum , umrunuzda değil. o çaldı biliyorum eşkalini vermeye hazırım ki hiç çıkmıyor aklımdan yüzü yasal kanunlardan geriye yasal acılar kalıyor şimdilerde bomboş olan ellerimde :çok namuslu düzenlerin tecavüze uğramış sistemleri ... duymuyorsunuz değil mi? öyleyse vazgeçerim diyorum bu dünyadan,bir tehdit tonu dudaklarımda... dudaklarım çatlarcasına yalan kusuyorum gözlerine... ki gözlerin benim korkularımın kuyusu sen çaldın biliyorum . bir tek sen biliyordun yerini.... saklamıştım kalbimi . kilitli kutulardan bahsetmiyorum bile ... sen ; söylemeye korktuğum 3 harflim ... tüm yalanlarımın ortasında tiril tiril bembeyazsın... çok abes durdu ellerin ellerimde beni sevme ... ben de seni sevmem o zaman ... başlarda kızarım olmadı şiirlenirim sana ... bir kaç mısra basar yarama yolumda devam ederim düşüp kalkmaya... bilmiyorsun ama ben alışkınım yaralarıma ve onların en tabi kabuklarına hırsız kedi olmalısın sen de ... çocukluğum boyunca peşinde koştuğum ki ben de hala taraklara küs , kalbi olmayan , en çok bencilliklere ağlayan sokak başında top oynayan küçük kızım . |
çok samimi