SIĞINMA VE İLTİCA

EVREN VE BİZ EVRENDEKİ ESKİMENİN SIRRI
*
Eskime de ki sır insanın ıslahı ve terbiyesidir irşadı dır
*
Nimetler sürekli aynı yenilikte aynı kalitede kaldıkları takdirde insan şımarır övünüp kendini beğenmeye başlar
*
kibirlenir insanda bu kötü huyların kökleşmesini önleme maksadıyla kainat içindeki tüm eşyalarda zamanla bir eskime yaratılmıştır
*
Eşyalar
bu eşyalar gerek insan vücuduna ait eşyalar olsun gerekse harici eşyalar olsun hepsinde gerçekleşmekte ve oluşmaktadır
*
Güzelliğiniz marka arabanız simsiyah saçlarınız Hilal kaşlarınız
işte beyaz teniniz şık eviniz binanız genç ve güzel eşiniz yakışıklı beyiniz
*
Bunların tümü zamanla eskir buruşur pörsür bozulurlar
*
böylece insan kendisini çok da farklı birisi olmadığını anlar içindeki kibir ucu övünme ve şımarıklık ölür ve insan irşad olmuş olur.islah olur
*
Buradan şu anlaşılıyor
Sevgili Rabbimiz
yüce Allah’ü Teala
İnsanın irşadına O kadar önem vermektedir ki
Hem evrendeki eşyayı insanın irşad’ına sebep kılıyor
Hem insanı irşad etmek için peygamber yolluyor
Hem insanı irşad etmek için peygamberle birlikte kitap yolluyor
*
Hem insanın inşadı için melekutu işletip melekleri yolluyor gerek Rüya gerek şehadet misal Emir ve melekût alemlerinde insanı irşad edecek hikmetler gösteriliyor
*
İşte bu durum şunu gösteriyor:
İnsanın Islahı bu kadar zor ve Çetin
İnsanın irşadı bu kadar zor
Bu irşad’a dahil olan mürşitler sadece bu saydığım hadiseler değil
*
Allahu Teala evrendeki tüm renkleri ecelli ileri zuhuratları bütün hadiseleri insanı irşad edecek şekilde seferber etmiştir evliya konuşmalarında görürsünüz büyük alimlerin velilerin konuşmalarında
*
Lemiz. işaret. zuhurat.gibi terimler duyarsınız onlardan
*
Bütün bunlar insanı uyarıcı yetiştirici içindeki nefsi kırıcı insanı ıslah edici hadiselerdir
*
Ayrıca Allahu Teala’nın insana merhametini ve şefkatini de bize açıkça ortaya koyup göstermektedir bu hadiseler
*
Evet Yüce Allah’ın insana çok önem verdiğini çok şefkat ettiğini çok merhamet ettiğini ve onu esirgeyip koruduğunu onu kainatın bir tanesi yaptığını gösteren büyük ve muazzam bir tecellidir bu eski me sırrı ve diğer mürşidler
*
Beni hayrete sürükleyen şey şudur ki
bu insan ne Çetin bir varlıktır ki bu kadar zor ıslah oluyor bu kadar zor irşad oluyor
*
Elbette ki bunu uslanmaz ve umursuz nefsimin şerrinden de bilmekteyim

Allah ahir ve akıbetimizi hayır eylesin

Sığındım o eşsiz salabet’ine
İnanıp Mürüvvet sadakat’ine
O himaye eder o bana yeter
Her zalime kahir o Galip diye
*
Alemde sen gibi bir dost bulunmaz
İyi günde kara günde hep yanımdasın
Her müşküllüm derdim düğüm olan da
Mesudum güvenirim O bilir diye
*
Çaresizim koyma tasa da darda
Her zalimin yolumu kestiği yerde
Ümit bağlıyorum Sana güvenip
O herkesten güçlü o kadirdir diye
*
Bilmezdim böylesi alemi fesat
İyiler azaldı kötü bîy hisap
Beni koyun gören kesilse kasap
Tevekkül ederim o adil diye
*
Sana yalvarmaktır hünerim benim
Sırrım dostluğun gizem’im benim
Utanırım senden bükülür boynum
Teselli bulurum o kayyur diye
*
Fitneler dönüyor kasırga gibi
Kapıp savuruyor Bir hortum gibi
Tahtım viran olsa harabe gibi
Kapanırım secdeye o Malik diye
*
Maliki cabbarsın vahidü kahhar
Soldurma ümidim olmuşken Bahar
Gece gündüzümüz kutlu huzur var
Rabbimiz Allah’ o kafî diye

Mustafa Çoban
10 nisan c.akşamı1997