Atılmış havlu
Zincirlerin kesip parçaladığı ağrılı bileklerim,
Sabun gibi hayatımı tutamıyordu parmaklarım, Hep bir eşyaydım, Ne denli çirkin dursam da masaların üstünde, Çekmecelerde, tozlu bir şekilde, Hiç sevilmedim. İnsanlar kendilerine hayalî şehirler kurdular; Merkezlerinde kendileri, Hiç bulunmadım. Karanlığımdan yükselen o bedbaht ateşler, Varlığım yandıkça biriktirdiğim küller, Hiç söndürmedim, Gücüm de yetmezdi zaten, Bazı durumlar o kadar aşikâr; Hiç yeltenmedim. Bu kadar bezmişlik, tükenmişlik, Kamburlu, boynu bükük gidişata rağmen, Hiç pes etmedim! Fakat hiç es vermedi darbeler, Yıkılışlar, dökülüşler, Terlerimi kaynatıp haşlıyorken beni alevler, Hiç yel esmedi, Havlular hep yerdeydi zaten, Hiç kaldırmadım. |