Kalabalık Ruhum
bendine sığmayan ruhumu aldım
belki ola ki teselli bulur diye torladım topladım valizime neyim varsa mutluluklarımı mutsuzluklarımı kederlerimi sevimçlerimi hayal kırıklıklarımı incinmişliklerimi en en sevdiklerimden yediğim darbeleri en en güvendiklerimin ihanetlerini karabasanlarımı korkularımı hep bir gün kullanırım diye cebimde sakladığım çocuksu masum gülücüklerimi şu güne kadar yaşadığım yaşamadığım neyim varsa tümünü aldım tuttum uzakların yolunu yerleştik bir mekana kalabalığımla karşıma aldım kalabalığımı vedalaştım huzusuzluk veren tayfayla sabahın ilk ışklarıyla yüklendim onları sırtıma az gittik uz gittik tırmandık tepelere zirvelere helallik dileyip cümlesinden gömdüm kara toprağın bağrına döndüm geldim bayır aşağı hiç arkama bakmadan bir derin nefes aldım uzandım ki yatağa benden önce gelmişler oturuyorlar karşımda inanın gördüğüme sevinmedim diyemem çünkü onlardan kurtulduğuma sevinsem de bir yanım eksik hissetmiştim ruhum halüsülasyon gören şizofren sancıları içindeydi tek isteğim eksilmeden çoğalmaktı ertesi gün yine aynı umutla aldım yanıma hepsini maviliklere doğru yol aldık daldık mavi masmavi sulara bırakıverdim derinliklerine okyanusun hafifleyen ruhumla uçarak geldim mekanıma bir de ne göreyim sırılsıklam eteklerinden su damlayarak karşımdalar anladım anladım ki kurutuluşum kaçışım yok yaşanmışlıklarımdan topladım her birini tıkıştırdım sıkıştırdım valizime döndüm gerçek hayata ne olursa olsun onlar bendi onlar benimdi İyisiyle kötüsüyle benim gerçeğimdi hepsi ve yanımda kalmalılardı "Menekşe" |