VE İŞTE ŞİİR OLUP DÜŞTÜM YOLAMeyvesini topluyorum yitik zamanların Zahir tehlikede kuluçkada saklı rüyalarım Debdebeli hüzünlerden geçtim Matemin teninde saklı neferiyim ömrün Katıksız haz etmediğim hangi zalimse Zanların uçuştuğu pencerem Saklı tuttuğum izdivacı mutluluğun Damlayan alnımın teri Kuytularda beklediğim değil yalan Teneffüs ettiğim baharın zifaf gecesi Ne zamanki ulaştı şehre Ve işte şiir olup düştüm yola O gece: hani, erdiğim Aralıksız eridiğim Bozguna uğramış maktulüyüm esaretin Hancı yolcu misali: İki kapılı han, zaaflarımsa sunulmuş menüsüne gizemin Takıp takıştırdığım ziynetim gibidir benim asaletim Öykündüğüm kimse olmadı madem ömrün Bile ihanete uğradığı o dar koridorlu mahzende Ölüdür dikenlerim Açmayı bir ömür ertelediğim Yosun gözlü şarkılar belki de tek minnet ettiğim Yoksa kalır mıydı yolda tam da zafere ererken? Hengâmesi bulutların Ölü bedenim siperde saklı Ölümlü yalnızlığım sonunda kavuştu Rabbine Teyakkuzda geçen onca zaman Hüviyetim tescilli meleklerin zaptında Aşka kanat açtığım ne ki Yaralı yüreğin fermanı Çoktan ulaştı Tanrıya. Rozetim, çıktığım ringin çitleri Çitilediğim saçlarım Çivisi çıkmış beyhude dünyanın Beylik değildir acılarım İçimi açtığım sadece mevsimin Solan yüzünde kendime rastladığım Tuşa getiren isyankârların sorusuna elbet vardır Cevabım Bilsinler ki; künyemde saklıdır ölüm tarihim Kadere meylettiğim Haksızlığa uğradığımda aklıma sahip çıkmanın Zorluğu ne ki yeter ki bir teselli versin Rabbin tecelli ettiği her izlekte Yolumdan dönmem asla Yolsuz kalmış olsa ne ki firarım? Kilit vurduğum kalbim Adeta zıpkın yediğim bir ömür Himayesindeyim madem kaderin Hicranıma dahi sadığım Varsın şiirler olsun sandukamda saklı Beklemeye aldığım bahar Ha bu gün ha yarın Elbet dayanacaktır kapıma. |
Allah’ın (cc) Rahmeti üzerinize olsun
Değerli üstadım
Bu güzel akıcı içten dizelerinizi
Yürekten kutlarım
Yüreğinize sağlık
Selam ve sevgiler…