UĞURLAMA SEPETİ
Adam bir ömür geçirdi dairede
Senelerce kadın erkek Girip çıktılar odasına Gülümsemelerinden, parfümlerinden ve yüzlerinden Ne kalırdıysa içerde bilirdi ki samimiyetsiz Pencereyi açıp yolcu ederdi her seferinde Bir yaz günüydü... Pencereleri açık bıraktı Odasından son kez ayrıldı. Kravatı gevşek, ceketi omzunda Öteki elinde uğurlama sepeti Biliyordu işte... İçinde tek bir kalp yoktu Bıraktı sepeti köşe başı dilencisine Dünya gözünde bir tiyatro sahnesiydi Kendisini ayırmadı elbette Zamanın dünyasına söylendi: hepimiz birer oyuncuyuz! Yanaklarında utanç çiçeğinden yansıyan kızartı Karıştı kalabalığa… M. Talât Uzunyaylalı |