BU MASALI GECEYE BAHŞETTİM...BENİ AFFEDİN...
Öğrendim;
Sessizliğimde çığlık atmayı, Kimsenin varolmadığı sahte yüzlü rüyalarımda sayıklamayı, Yüzüme kapanan kapılar ardından soluksuz koşmayı, Sürüklenmeyi yara bere içinde,isyanın en delisini kuşanmayı, Bir hiç uğruna geceye misafir olmayı, günü ağırlamayı, bir kahve tadında dostluk aramayı,yağmura sığınmayı... Sonra tükettim hepsini sorgusuz geri verdim. İsteyene istediğince bahşettim... Çığlıklarımı kırlangıcın kanadına teslim ettim, Rüyalarım çocuklara emanet, Kilitletmiş kapılarım,herkese açık artık. Yaralar,isyanlar sevdalıların kalbine gömülü, Gecenin misafiri artık sadece gün, Kahveler bir bahane artık herkese... Şimdi soruyorum kendime, Geriye dönmem için ne gerekli hücrelerime,aciz bedenime? Sebepsiz değildi aldıklarım, Verdiklerim değersiz değildi sanırım Uğruna öldüklerim... Ve ben nedense geceyi terkettim Günü zaten hiç dostum bilmedim. Geceye sardım,sarmaladım kendimi Bunu geç de olsa farkettim Biliyorum güne birazcık ayıp ettim Ama geceydi benim tek sevdiğim Kendimi eline verdiğim Biliyorum ben ona asla ihanet edemezdim Gün şikayet etmedi halinden Ha bir eksik ha bir fazla dedi Derin bir ahh çekti içinden Yalnız gece gözyaşı döktü peşimden... Sarıldım boynuna,omzuna yaslandım Kendimi gecenin karanlık kollarına attım Ruhum geceye emanet... Ve gecede tattığım Saadet şerbetiydi acılarım... Gece dönmedi yüzünü birdaha güne Oda etmedi ihanet sevdiğine Gece sardı ilk kurşun yaramı,aldı acılarımı bağrına bastı... Günde geceye dönmedi birdaha o güleç yüzüyle bakmadı Gecenin karanlık sularında batmadı Ben geceye aşıktım, Gece acılarıma alışık ve gece bir masal yazdı bana karanlık Anlattığı en siyahi yalnızlık... Ben gecenin elleriyle yazdığı karanlığıyla okuduğu masalıyım Adım mavi içim karanlık Masalıyım gecenin... BU ŞİİR Mİ MASAL MI BİLEMEDİM, TUTMADIM İÇİMDEN GEÇENLERİ PAYLAŞMAK İSTEDİM, MAVİ MASALI AFFEDİN |