Elde değil
İşitmişler Veysel’den; dünya bir han imiş
Gelmek elde değil, gitmek elde değil. Bu han, çiçekte kokar ceset de. Solumak elde değil koklamak elde değil. Odun götürür her adem, ateş olur Fide götürür kimi adem, bahçe olur. Sen senin elinde sanırsan eğer, Gam ve kader ilelebet yoldaşın olur. Sağı hayatmış, solu memat bu kapının açmak elde değil, kapamak elde değil. Kul yaşarmış ezelde yazılanı, ecel diye anılan o hakikati, çağırmak elde değil kovmak elde değil. Kimi geçer kapıdan, huzuru bulur. Kimisi geçemez, elem denen zillet armağan olur. Vaktiyle düşünmeden gidersen eğer, Neşeyle sarıldıkların ayağına zincir olur. Kimi göreni sakınır, kimi gördüğünü bakmak elde değil, görmek elde değil. Varlığın sebebini arar kimisi bulmak elde değil buldurmak elde değil. Sakınan gözün belası tez olur. Kendini bilmeyenin arayışı çok olur. Varlığın varlığına bağlıysa eğer onun, Sen değil onun adın anmak farz olur. |