259-VARMISINAydınlık sokaklara, çekilmiş duvar varken, Engellere birlikte direnmeye var mısın? Her şeyleri tek düze, bir hiçin içindeyken, Bildiğimiz bu yolda, yolculuğa var mısın? Mesafeler çok kısa, ölçülmez burda zaman, Tartıları bırakıp, ağırlığa var mısın? Yadsınmış duyguların, sevabını bulmadan, Üstesinden gelmeye, birlikte sen var mısın? Heybemizde tuz ve su, dayanıp acılara, Karnımıza taşları, bağlamaya var mısın? Süslenmiş umutları, bırakıp sokaklara, Ateş gibi kumlarda, yürümeye var mısın? Ellerdeki nasırla, şefkatle kucaklayıp, Soysuzluğa direnip, vurulmaya var mısın? Dağlardaki beyazın, renklerini kuşanıp, Bir umut şafağında, doğmaya sen var mısın? Kızıllaşmış dağların, taşında toprağında, Bir asi günahının, sevabına var mısın? Sevdaya bürünerek, yansıyan ışığında, Yedi veren gül gibi, yeşermeye var mısın? Var olmanın özünü, sırtında taşıyarak, Ruhunu bedeninde, toplamaya var mısın? Siyah beyaz renkleri, beynine yansıtarak, Doğru ile yanlışı, ayırmaya var mısın? Onurluca yaşamın, özünü yıpratmadan, Direnmenin ruhunu, taşımaya var mısın? Parasız ve de pulsuz, bu yoldan hiç çıkmadan, Ruhunla beynin ile, yaşamaya var mısın? Şahin HANELÇİ 27.11.2007 Sefaköy-İstanbul Fotoğraf Adamova Sevda Ralenova’ya aittir. |
Var mısın diye sorabileceğinizin potansiyele sahip ki, bu soruyu sormuşsunuz. İnsan, sorduğu sorunun cevabını da bilir aslında üç aşağı beş yukarı.
Güzel, açık ve seçkin bir çalışma. Kutlarım.
Selamlarımla.