güntülü
h.ye
bir karahindiba pamukçuğuydu sancı avurtlarında iskan etmiş ayaz artçılı gümüş sadece bir renk olarak kalsaydı parantezi içinde yaşamın ben de gözlerinden üveyk çalardım ah benim elleri evvelden kınalım mısralar içelim billur pınarlarından gurbetin ve s/ağırlıklarımızdan yunalım güntülü buluntusu gibiydi aydınlığa düşkünlüğün dünyanın migreni tutmuştu ve parasitemol kar etmiyordu bazen itiyat lüks kaçar izdihamsız sokaklara asfaltsız sokaklara ah benim elleri evvelden kınalım artık uzaklardasın, kimlerden sakınalım unutuldu bakışlarındaki hüzün karanlık, nefessiz bırakan muson nemiydi atlıkarıncalar küskün çocukluğuna / çocuklarına/çoklarına bilmem ki kalanlar neden ağlamaz ah benim elleri evvelden kınalım misafir ol düşlerime , seninle toprağa dokunalım Farzımuhal |