Yazören diye bir yer var !
"YAZÖREN DİYE BİR YER VAR !
Rüzgârın harman olup, dağılıp savrulduğu. Dağların üzerine, meşelerden ağ geren. Yolların büklüm büklüm, dolanıp kıvrıldığı. Görmeden anlaşılmaz, bir diyardır Yazören ! Ulaşmak gayet kolay, istenince oraya. Gideceksen dar vakte, sıkıştırma araya. Tabiat harikası, upuzun mağaraya. Girmeden anlaşılmaz, bir diyardır Yazören ! Hayran olur görenler, bayırına kırına. Mancınık’ta tozuyan, Dumanlı’nın karına. Güvemalanı’ndaki, yeraltı mezarına. Varmadan anlaşılmaz, bir diyardır Yazören ! Yüzlerce rüzgâr gülü, konmuşlar sağa sola. Gezerken ihtiyaç yok, onlardan başka yola. Bir çeşmenin başında, soluklanıp bir mola. Vermeden anlaşılmaz, bir diyardır Yazören ! Herkes kuleye çıkıp, dört bir yanı görmeli. İzlerken şaşkınlıktan, deli olursun deli. Etrafı seyrederken, bağra dağların yeli. Vurmadan anlaşılmaz, bir diyardır Yazören ! Hanyeri’ni unutma, köyün batı yönünde. Meşeler dallanırken, gürgenlerin yanında. Balsaradan ballanan, kovanların önünde. Durmadan anlaşılmaz, bir diyardır Yazören ! Yüzyıllardır civarda,yılkı atları kışlar. Baharda yeni taylar, taze otları dişler Yanlarına yaklaşıp, geçmişe ait düşler.. Kurmadan anlaşılmaş, bir diyardır Yazören ! (Onuncuköylü) İsmail SIKICIKOĞLU |