VE İŞTE YENİDEN BAŞLIYORUM HİKAYEME...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir rengim yok benim, hafız: anlamadın mı hala ikilettiklerimden dökülen ikili tahminlerde saklı bir resimim ben bir g/izim ben ve tevafuk yüklü evrenin sır yüklü sesiyim. Ahşaptır benim yüreğim Adabı yoktur da ahvalimin Bir karıncayı bile sevebildiğim yalan değil Hatta kafa üstü düştüğüm yeter ki ezmeyeyim O karınca sürüsünü. Gülümsemelerim çalındı hayallerimin peşi sıra Sırra kadem bastı mutluluk Hedefimdi huzur ve sevgi Taşkındı yürek bazen bir metafor Bazense yüklendiğim azap Hıçkırığım dinmedi Hiçliğime binaen var olmanın güftesi idi sevmek. Gönlüm razı gelmedi yeniden döndüm başa Ufkuma sadık güneşi sarıp sarmaladım hatta üşümesin diye İçimde sakladığım tüm sevgiyi örttüm üstüne Tıpkı Rabbimin bana eşlik ettiği gibi Sitemsiz ve sebepsiz yaşamanın da ta kendisi idi Sevecen yüreğimden dökülen her zerre Muradımın da telvesi İçilesi bir acı kahve elbet dostumun eşliğinde Lakin dünde kaldı pek çok şey Ben artık o eski ben değilim Tevazu yüklendiğime şahit koruyucu meleklerim. Saklı tuttuğum iyi niyetim ve masumiyetim Asla da sonlanmayacak yaşadığım sürece Bedellerini ödüyorum elbet içtenliğin Mazbut hayatıma nifak sokanlara da aldırış etmeden sözüm ona Seferberliği yüreğin ve kalemin Ve işte dikiyorum tek tek söküklerini yüreğin Şahlanan duygularıma Sönen ruhuma Sancağıma dair kimse atıp tutan Hala inanıyorum huzura ereceğime Küllerimden doğsam ne ki? Öleceğimin da garantisi Peşimden esen rüzgârın Savurduğu öznem ve gizim Solan çehrem Sinemde saklı bir sürü hece ve insan Ah dahi etmediğim Ağıtlara da tek tek döktüm yaşımı Yasımın mimarıdır sevgi Yaşımsa çoktan erdi kemale İndindeyim artık ölümün İnzivada geçmiş olsa bile ömrüm İfasıdır ruhun yazdıklarım Kimine göre bir imla hatası ismim Hali hazırda dile gelmez acım İçimi açtığım kadar daha da yandı canım Bir ferman değildir yazılan Bir fetva asla değil Dibini gördüğüm dünyanın Ertelediği gülüşümün yanında solan çiçekler ne ki? Devasa bir çelenk gibi Kendi mezarımı ziyaret ettiğim ölüm öncesi Yoksa gözlerim açık gördüğüm bir rüya mıdır bunca şey? Dilimde yüreğimde Besmele arşınladığım her milim Madden yaralı manen zengin Yaralı beyitlerden firar eden bunca duygunun da ederi Elbet kayıtlı sadece Rabbin katında Varsın izi kalsın acının Varsın kat izi olsun sevdiğim Varsın kayayım yıldız gibi göğün Teninde saklı özlemi de sonlandırdığım Bir şiire serildiğim ve sarıldığım ne ki? Binlerce şiir içmişken bir ömür Ertelenen mutluluğa ben de parmağımı basıyorum Semazen yüreğin feri aydınlık kıldığı kadar Sevabımla günahımla hala ayaktayım şükür Kader ve keder yüklü tefekkürde saklı mizacım Kangren olmuş tüm kötülüğü söktüğüm derinden Sökün eden binlerce heceden ayrı düşmeden Ve işte yeniden başlıyorum hikâyeme… |