ELİF'İM
Elifba’nın ilkinde, en Yüce’nin başısın
Nurunla etrafını, yakıyorsun Elif’im Sadabatta salınan, servi boyun kaşısın Nere gitsem karşıma, çıkıyorsun Elif’im. Dik, doğru gidişinle, yeri göğü sallarsın Seçilmişler içinde, güzelliği sollarsın Maazallah yan bakanı, ahirete yollarsın Şerri tarumar edip, yıkıyorsun Elif’im. Adem’le Havva bile Cennet’ten sürülürken Kör şeytanın yüzünden, defteri dürülürken İsyanlığın bedeli, hesabı görülürken Ezelden ta ebede, akıyorsun Elif’im. Galübelâ’dan beri, yüreklerde sızın var Tevazudan gelsen de, dört bir yanda gözün var Arıların konduğu, her çiçekte özün var Has bahçeler içinde, kokuyorsun Elif’im. Sonsuzlukta bir güçsün, tartışılmaz ederi Hiç kafana takmadın, gelir ya da gideri Çamura beden oldun, “ol” denen günden beri Dört kitabı ezbere, okuyorsun Elif’im. Yaylaların gülüsün, miski amber kokuşun Taşı bile eritir, ceylan gözlü bakışın Çok eskiden bilirim, uğurludur nakışın Hakikatin ilmini, dokuyorsun Elif’im. Bütün eğri, doğruyu, içten içe süzerken Melekler emrindedir, deryalarda yüzerken Yalancı cennetleri, fanilikte gezerken Yalnız bir tek Allah’ı şakıyorsun Elif’im. Necati bir hoş oldu, seni arza sunarken Adına kurban kesti, İsmail’i anarken Aşkınla kora dönü, kavrulup da yanarken Sevgiye kardeş gibi, bakıyorsun Elif’im. Necati OCAKCI 12.04.2022 ANTALYA |