0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
552
Okunma
’’Erguvan çiçekleri denizimin’’
yüreğimin mihmandarı
içinde gizlediğin sularında mavi denizimin
bir elçi pınarı mavi gözlerinin nuru
erguvan çiçeklerimin
yanağına yansıyan tatlı akustik renkleri bir şifa pınarı
kartal kanatlarını sarmaladığım hayatın
düşlerimin kıyısında avunduğum görecelerdi
nadide incili sahillerinde...
öyle bir sevda ki mavi denizimin
göğsünde uyuttuğun köpüklü dalgaları
erguvan rengine karışırken mavi denizimin
görüntüsü akıntıyla coşardı bazen
bu içten bir duygu ile tertemiz berrak ve dupduru
dem bulduğum olurdu incili pembemsi sahillerinde
hayatın çizdiği kıskanç bakışların kaderinde gezinirken
her duygu yankılanırdı içimde deniz gibi akardı menevişlerimin
kendime kabahat bulurum görmediğimde
gönül tutkusu işte sevgili baharlarımın
her daim göremediğim
yüzüme gülümseyiversen ne olur
erguvan çiçeklerim...
huzurum hep aynı makamında duyulur
mertebesinde lâ kararı bazen de
inişli çıkışlıdır müziğin nağmeleri
tıpkı hayatın merdivenleri gibi
öylesine de güzel bir şey ki insanı büyüleyen
tılsımı gözlerindedir denizimin
bazen de mahur bakışlarını görürsün dünyanın
güfteler ve sevdalarınla uyanırsın
aslında bu dünya yalan derlerdi bazen düşünürüm de
mağrur bakışlı karlı dağlarımın ardında neler vardır
mor sabahlara uyanırken seninle denizim
sabahın serinliğindeki alıcı kuşlarım gelir
erken bir vakitte dik yamaçlarından inerken
ben hiç yaşamamışım derim...
hayatta bu güzelliği gördükten sonra
baharım ve yazlarım hep yalnızdı benim
özlemlerim dopdolu dar yollarında
siyah bulutlar dokunurdu küme küme sahillerime
yağmur damlaları düşerken üzerine
içim buruk bir sevda ile kıvranırdı yine
mis gibi meyler dökülmüştü gecede yerlere
inişe geçmişti hayat hadi yolun rast gele
kırılmış içimdeki kadehlerim birer birer
gönlümse harabeye dönmüş bu her şeye değer
adına yaşamak denirse eğer haykırırdı mehtap
martıların sesiyle özlemler dibe vururdu
o yaşamı yine gelip görmek isterdim
son kararımla erguvani çiçeklerimi her gün
belki bir umuttur diye...
bazen uzaklardan el sallardım sana
unutamadığım düşlerimi görürdüm hayal meyal
yüreğime gömerim gerdanlarında bakışlarımı
muhayyer kaderime boyun eğmiş denizim
masum çocuklar gibi yanarım düş sarkacı bakışlarımda
incili yollarının tepelerinden son pişmanlığımdır benim
acemiliğim çok zor olsa da epey zorlanırdım
biliyor musun, hala dertlerimle derbederim
bu hayat vapurları geçerdi boğazın üzerinden
ben suskun deniz suskun ağlamaklı
bir elveda öpücüğüdür sevdam dokunaklı
gönül tavan yapmış kararını ver artık
yüreğim ise isyanlarda benim
sense nadide bir çiçeksin kokladığım
erguvani renginde denizim...
tüm zenginliğin rengine doymuş sular
engin mertebesinde uzanırken duygularım
tez haberin gelsin finale doğru sen ne zaman geleceksin
ani inişleriyle kurban olduğum sahillerime
buna ben yaşamak mı derim
söyle erguvan çiçeklerim söyle ki
ben de haykırayım zenginliğine
mavi denizimin...
Behçet Bük Eskişehir
10.4.2022 Not : Boğazın iki yakasında Erguvan ağaçlarının içinde geçen
renkli serüveni canlandıran sözlerim vapurla seyrederken izlerdi gözlerim,
şiirimle anlatımda es geçemediğim maziden bir çalışmaydı sözlerim,
umarım beğenmişsinizdir.
Okurken vaktinizi ayırdığınız için sizlere minnettarım.
Burada Marmara denizinin alt ve üst zenginliği de dile getirilmiştir
tarih boyu öğrendiğimi aktardım bir tablo gibi saygılarımla Behçet bük 4/2022’E
5.0
100% (1)