YAĞMAYAN YAĞMUR GİBİSİN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Seni günlere böldüm, seni aylara Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşısında. Şiirler söylenir, şiirler biter Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.’’(Alıntı) Sen, hey sen! Olduğun yerde kal: zaman ve mekân Uzlaşamadığımsın asla da boyumun uzamadığı Uzattıkça bu aşkı Elimin ayağımın dolaştığı Hüznüme ban saçlarını Kırlarda uçmanın ayrıcalığı ile saklı Tutalım bu narsis aşkı Ah, sevgilim İlahımsın ihaleye çıkardığım Yüreğin bilançosu Sevip de seveceğimden olsa gerek Muhtevası yalnızlığın Kör hecelerde kordan gözlerim Kükreyen sesim kardığım günlerin Özlemi ile sana yaklaştığım Git gide mesafelerin de uzadığı Hoyrat bir iklimsin sen Ah, sözcüklerim yırtık ceplerimden düşen Asla da düşmeyecek olansın gözümden Varsın olsun sensizlikle yüzümden düşen Bin parça bin vakit tek akit İznini almadan sevdim seni İmha edemediğim bu öfkeyi Büyüttüm de için için İçerlediğimdendir sana, aşkın inadına Yol aldığım hüzünlü süzgün gecenin İdam fermanını imzaladım Günlerden arda kalanları yağmaladım Yağmayan yağmur gibisin Çakmayan şimşek Kamaşan gözlerim senin güzelliğinden Semanın siması Sindiğim yalan değil, sevgili Ne de olsa aşkın doğası bu En çok da duası varlığının Taş değmesin ayağına Yüreğinde saklı olmadığımı bile bile Sevdim seni sevecen olmayı şart koşmadım Şerh düştüğümdü en başta bu aşka duyduğum saygı Koptu kopacak son bağımsın Bilmezsin sen asla bilmezsin nasıl da Pamuk ipliği ile bağlı olduğum hayatı Adadığıma sana… Gaipten gelen bir coşkuyum ben Garip akımında süre gelen bir izdiham Ve işte şiirlerden çaldım ben bu aşkı Na’şı mı özlemin? Namert uçuşu kuşun Kurda kuşa yem etmeyeceğim seni Elemle yüksünmeden sevmenin gizinde Saklı bir renksin sen gök kuşağının dahi kıskandığı Alacalı bulacalı bir şafaksın sevgili Bak ve gör şakağıma dayadığım namluyu Uluyan kurdun İtin uğursuzun gölgesine nifak soktum sokalı Zulme ve kine Aşkla ihya edeceğim ben evreni İmalat hatası değildir yürek Sözcüklerin kürediğim kürek kürek Ummanlarda saklı olsan da bil ki gelip bulacağım seni Hazanın neşri Baharın çiçekleri Kış güneşinde seken bir kuş gibi Yazın sitemi yaza yürüdüğüm Yaza yaza sana yürüdüğüm Yazmanın yoktur sonu Olsa da bu aşkın imkânsızlığı Ben seni değil Sensizliği sevdim seveli |