Hemdem
- (şu gam) Gül-i zarem..;
Dikenden de aciz. İnsan mukavemet etmedikce acz’in bekçisi git gide artıyor . Zulm’ün içinden geliyor bütün mahrumiyet. Merhum; ruhun ölümünü kılıyor namazında. Oysa senin dikenin öyle mi? Gülün için gönlündekine meylederim Metanet gücü dilerim Rahman’dan. Bir cızık atsan kemendinle... Sabr ile sehpalara çıkar, şehadetler getiririm. Ben senin son nefesini dinlediğimde; ’Hû Allah’ diyordun. "ALLAH!" Oysa dünyevîlerin cellâtları ruhuna yağlı kayışları nasılda geçirmiş... O güzelim canına nasılda kast/ediyorlar Lakin ben seni daimen arş’a seslenirken duyuyorum. Bir bilsen içim bir hoş oluyor. Feyz alıyorum senin içindeki sokaklarda gezerken. Adını bulduğun yerin bile; kenarında... köşesinde, seni yoktan (halk/edeni) aradığını biliyorum. Şunu da iyi biliyorum aslında; Ne övülmeyi sevdin, Ne de övgünün beşeri dilinden doğuşunu. En iyisini sen yapıyorsun Gül-i zarem... İnan en iyisi senin aklının erdiği o güzel düşünceler Ve hep şunu dinliyorum senden; "Tek veçhe Rahman ve Rahim" dediğini. ™ Kimi zaman tefsir etmek zordur insanî halleri... Senin içinde mütefekkir olduğumdan beri , seni anlamsız kılamadım herdem. Nasıl O’nu bana hatırlattın ise ( akl/et ruh; eteğinin taşları hakk’a yürürken döküldü... Ve kim günah/sızılarıyla seni hışma tutabilir artık) Kim! |
Dua içinde her zerrem...
Rahmana şükreder herdem...
Dünyada Ahiretini düşünmez isen...
Son nefeste şeytan alır imanını senden...
Saygılarımla...