Can veren düşlerim
Adab-ı muaşeret kuralı yok sayıldı,
Kelam askıda kaldı, üzerime laf esti. Ruhumdaki sıkıntı bedenime yayıldı, Koskocaman kainat benim için kafesti!.. Oysa ki tek dileğim, sadece bir nefesti... Sükunette aradım çaremi; çare "ses"ken, Aşk konuştu ben sustum, sessizliğe büründüm. Kurtuluş dilemem suç, yalvarışım abesken, Bıçak sırtı dillerde yalın ayak yürüdüm!.. Duyduğum her tenkitte içten içe çürüdüm... Unuttum maksadımı, varoluş sebebimi, Maddesel değerimi yok saydım günden güne... Manâ alemlerinde aradım nasibimi, Fırtınalar esti hep adım attığım yöne, Bir ileri bir geri savruldum döne döne... Beyhudeymiş "bâtın"a, "zâhir"e olan tutkum, Beklediğim vuslata yaklaştım milim milim... Sanki firar eyledi aklım, tutuldu nutkum, Sardı tüm benliğimi uhrevi bir eğilim, "Ölüm" var deseler de ikna olmuş değilim... Hafızamda yer tutan canlı cansız ne varsa, Kimisini sakladım, bazısını yok ettim!.. Öyle çok diledim ki an gelse, zaman dursa, Nice sahte dostları yüreğime yük ettim!.. Neden "ben" diye diye nefesimi tükettim... Tek cümlelik öyküydü ifade ettiklerim, Çabaladım bir roman, destan yazmışcasına... Şiirsel duygularla dile geldi hislerim, Sel misali kalbimden taştı azmışcasına, Can veren düşlerime mezar kazmışcasına... Abdullah Ataş |